süvari
bıçağın ucunda uyuyakalan fırtına kuşum, vurma kanadını boşluğun surlarına
bir tasvirle başlasın sefarad ölü bir kelebeğin hacmiyle avutulan bir şey var aklımda birdenbire değişebilir anlatılar metrislerimden çık ve savaş benimle kült geceden çıkamayız sapaklarımızla geçit vermez haliçlerden sokulursak taşraya fosilleşerek zamana katılırız pürüzlerin uzaya deltalar çizdim insanı yeni tanımlarla pençeleyen avdan katetti göçü barkanamda yığınla sit git, büyük ormanlar getir bana bozkırın eyaletlerinde sana satrabım soğuk ve ateşten habersiz bir makam vardı: atlar samanyolunu çiğniyordu |