Beş Dakika Konaklamak Uğruna
Sanki sokrates’ı tanıyan bir park gibi
Çürümenin eşiğine taklitlerle gelinen Son sözü ben söylemesem de olur artık Çizgilerin üstünde, içinde ve dışında bir anlam olmadığını neden kendi başına bulmasın biri? Hermetik sınırlar gibi yayılmış onca ev Boşluğun içini dolduran eski rivayetler Ömrümü bana geri vermedikten sonra Işığın karatı, fotonu kimin umrunda? Maun ağacı çok girmiş ülkeye 88’de Ne kadar kederli, arabesk çalgıcı bağlama varsa kırmızı Ama serttir ortanca çocuğun kaval kemiği Sözleriyse ipek, saten gibi akıcı Gülünç libidinallik, geleneksel ezgiler hiç değil Nefret edilen bir ortaçağ çarmıhının ortasından geçen meşenin doldurduğu boşluk O boşluk ne kadar ustaca oyuluyor kaç kişi bilir? Aynı meşe renklendirilmiş derinin altında da yatar Barok bir kitabın iyilik cümleleri üstünde Buna metinlerarasılık diye sadece ben diyorum Bağıntı, yaşamanın yegane yolu Böyle ulaşamadım, yolların yarısında yüreğime koyup kalkülüsü Zihnin ve hayalin sınırlarına her bir şeyi ekleyerek Issız bir park bu Çay var, ses var, kadın var, erkek var, çocuk var, yaşlı var her şey var Ve bi filozof ölüsü Kesilmiş bir sürü ip. |