Gönül verdim ben bir yâra, o yâr benim Hakk Mevlâ’mdır;
Kılarım aşkını icrâ, sektesiz her dem devâmdır…
Yanmamdır gönlüme çâra, bî çârem bî nâr olmamdır;
Nâr aşk nârıdır, tamamdır, cehennem eksik olsa da!

Varsa zerre miskâli aşk, dîle eksik değil tamdır;
Hüzme hüzme süzmedir ışk, yani hep tutam tutamdır;
Her telinden eyledim meşk; onca teli dîle bamdır;
Çaldım durdum seyri tamdır, tambur-ney eksik olsa da!

Bir söz attım ondan yâra, bu en sevdiğim nidâmdır,
Duyuldu cennet diyâra, bu velvele-i sevdâmdır,
Seni sevdim dedim yâra, çün, aşk dîlimde şeydâmdır;
O da sevdim dese tamamdır, sevilen eksik olsa da!

Meşk dediğin böyle icrâ ola, dinleyen Mevlâ’mdır;
Cennet ola artık ora, Mevlâ’mdan gelen selâmdır;
Şâdtır dâhi her bir ücrâ, kelâmlan denen selâmdır;
Bir yâr selâmı tamamdır, kelamlar eksik olsa da!

Kelâmın tadı selâmda, yâr sözü bu, yâr Hudâ’mdır,
Kokusu vardır selâmda, kokusu burm buramdır…
Yâr kokusunu duyam da, başka kokular haramdır;
Nârdaysam da yer tamâmdır, cennetler eksik olsa da!

Yakar mı ki aşktan fazla? Aşk her ateşe merâmdır,
Ger bir söz atsa yâr nazla, o atış kâfi i’lâmdır;
Bu, biraz da imtiyâzla kardaş! Duymayan avâmdır;
Sadra bir ışık tamâmdır, başka şey eksik olsa da!

İşte bize o dem sadır, cennet gibi bir yaşamdır!...
Dizilmiş beşi bir yerde, sanki bir gök kuşağımdır!...
Telvîn ettik bu beş renkle, ahenkle sabah-akşamdır…
İnşaallâh temkîn tamâmdır, telvîni eksik olsa da!

Akı ak etmek zor bayağ..!... Yoksa telvîn nâ tamâmdır;
Ak aka benzer bak! Ama asıl tonunda kıvâmdır;
Kıl telvîni kıvâmında, temkîn müteakib makamdır,
İşte o dem ak tamamdır, rengarenk eksik olsa da!

Bakamaz kimse ak nûra, envârı hep göz alandır,
Döner ayni hâl-î Tûr’a, baram-barcâ göz alandır;
“…Len terânî” tecellî dura, merâm mercâ söz alandır!...
Bu iş cennette tamâmdır, dünyada eksik olsa da!

Tutturamadım rengini ben elvânın, bu ne gamdır?
Tuttur yârabbî temkîni, senin imkânın ahkamdır!
At telvîni, ver temkîni, temkîn muhkem kal’amdır;
Kal’amda her şey tamâmdır, çıkan nefs eksik olsa da!

Bindim nefs atına ama mardiyesiz, bu hatamdır;
Çalışmalıydım daima vardiyesiz, bu metâmdır;
Serkeş de olsa atıma bu, şüphesiz ihtimâmdır,
Vardırırdı tastamamdır, vaktinden eksik olsa da!

Yarış yeri bize bura, her şey burda yarışandır;
Varış yeri bize ora, hep âşıklar varışandır;
Mücrimler nârına uğra, “Vemtâzü-l yevm…”de ayrışandır (!)
Nâra karışıp bağrışandır, duyulmak eksik olsa da!

Bazı bazı bâd-ı sabâ ese sadra, sadr sûba’mdır;
Yakarım hep bâd-ı sabâ ile sûbamı, tamâmdır,
Bakarım…tutuştu sûba! söndürmem, hamâmdır,
Yanan sûba tastamâmdır, ısınan eksik olsa da!

Duracağım ısınmağa-yanmağa, yanmamak benim hûba’mdır;
Uçuracağım beni yâra, yârim benim Hudâ’mdır;
Varacağım bi-l âhira… Hüdâ’mdan gayri cudâmdır;
Temkîn aşk ile tamâmdır, telvîn, telyîn eksik olsa da!

Dîl eriyiz Hakk yolunda; bu aşk tadında yaşamdır;
Vuslattır erilen sonunda; bu yaşam ne ihtişamdır…!…
Kâlbim garîbân kalsa da şol aşk kışlamda, paşamdır;
Sağ dedirttiyse tamâmdır, sol demek eksik olsa da!

Çün, sağı-solu olmaya nûrun, ilâhîdir, tâmmdır;
Bugün hiç belli olmaya, yarın bellidir, bi-ş şammdır(!…)
Yanın da dayanın bayağ.. bâb-ı aşka, ihtişâmdır;
Bâba ulaşan tamâmdır, ulaşmayan eksik olsa da!

Tam tâmmlık Hû’yu anmaktır, eksiklikse anmamaktır;
Tâmm hâmlık Hû’ya yanmaktır, soğukluksa yanmamaktır;
Tam kanaat Hû’ya kanmaktır, şuna-buna… kanmamaktır,
Yani nâra banmamaktır, cehennem eksik olsa da!

Hû de nefsim, Hû de aşkla! Hû dediğin yâr hudâ’ndır;
Aç hicâbın, aşka başla, hicâblar senin duvandır;
Duvak demi değil, başka dem bu dem; yer dîl yuvandır;
Kabûl olan halvet duândır, şeb-i arûs eksik olsa da!

Uç nefs mardiye alanda, dîl fezâm sana sahâmdır!
De nefs yâr diye yanan da, sen çölüm sana vahâmdır!
Mevlâ’ya… diye uçanda, konulan her gâh makâmdır;
Uçmağ’a uçmak tamâmdır, sultâniye eksik olsa da!

Aşk benim her tür melekem, bedenime iltizâmdır,
Dahi rûha lâzım edem, yani her türlü âzamdır,
Zikir-fikir, hâldir her dem, hâleten ism-î a’zamdır;
Halle iste, hâlvet tamâmdır, söz-lisan… eksik olsa da!

Aşk yoksa dîlde ten hapsi olur, bu ne kötü gamdır!...
Bunca bî aşk dîlin hepsi hapiste hâli dırâmdır;
Aşk sunulmuş tepsi tepsi ki, havâsı hâm-û râmdır;
Hâm edenin hepsi tammdır, avâm eksik olsa da!

Ey gönlüm! Hâlin ne hâlde? Günlerden nehy-î eyyâmdır;
Yani bak bugün arafe, yarın da yevm-î bayramdır;
Sevmediysen Hakk’ı sen de, cennet muhîti harâmdır;
Şu an cehennem tamâmdır, mahşer anı eksik olsa da!...

Yâr dese ki şunu bana: -Kararım seni i’dâmdır;
Ben de derim şunu ona: -Sunduğum sana ceydâmdır…!
Ceydâm seyfden ince bana, vuran nasılsa Mevlâ’mdır…
Aşklaysa bayram tamâmdır, şekeri eksik olsa da!

Dese ki cânân canıma: Vurmak seni fermânımdır;
Eh, der canım cânânıma; Al, vur beni, dermânımdır,
Bin seyf bin keyftir canıma, hiç yanmadığım canımdır,
Tek yandığım cânânımdır, ateşim eksik olsa da.

Gerisini aşk tamamlar, aşkı epey muazzamdır!
Öğrettiği dualar hemen hemen ism-î a’zamdır!...
Yansır letâif lem’alar sadrımdan, sadr-ı a’zamdır;
Beşi bi yerde tamâmdır, gerdanım eksik olsa da!

Aşksız hayat bayağ.. bayat… Benim kapkara tasamdır;
Aşklı hayat ne hûş hayat! Benim yaşama yasamdır.
Dayanırım aşka gâyet, elime değen asâmdır;
Dikense de şâyet tamâmdır, gülleri eksik olsa da!

Attığım nice bin nâra i’lân-ı aşktan sadâmdır…
Dediğim edeble yâra, amel-î meşkten edâmdır;
Erdire diye dîdâra, mezâra kadar devâmdır…
Sevildiğimde iş tamâmdır, gelenler eksik olsa da!

Gelenler bilmez aşkımı, oysa ma’şûkum Hudâ’mdır;
Ehh, gömdük derler bir şaşkını, oysa şaşkınlık cüdâmdır;
Bilseler var ya aşkımı…!... Bu hâlim hâlvet edâmdır,
Can cânân ile tamâmdır, telkîni eksik olsa da!

Bol atarlar toprağını; topraksa onu yutandır;
El, yapar alıştığını. çiçek de kor bir tutamdır;
Çiçek bilmez kokmasını, yâr kokusu buram buramdır…!
Yâsîn kokusu tamâmdır, mersin, gül… eksik olsa da!

O kelâm yâr kelâmı ya…! O kelâm bana selâmdır;
Selâm da yâr selâmı ya…! Vesselâm o râhiyamdır;
Değil burnuma-ağzıma… tâ letâifime râmdır;
Merâmım orda tamâmdır, makberim eksik olsa da!

Kul gibi sevdim Mevlâ’yı, sevgim kapkara sevdâmdır;
Yetmez bal günü, bal ayı… bal ânı her dem devâmdır…
Bıraktım evde Leylâ’yı, Hakk aşkına bir fedâmdır;
İnşâallâh ALİ tamâmdır, itibarı eksik olsa da…!