BEN UNUTMUŞKEN SENİ! ...Bana,hırsız diyorlar... Eğer! ... Bir kalbi çalıp, sevmekse bütün suçum, Aşk meydanlarında asın beni! Feda olsun,kıldan ince bu boynum. Kendi ellerimle yazdım ölüm fermanımı. Fermanım,sevdanın lale bahçelerinde okunsun, Sen tak ipi boynuma, aleme ibret olsun! Bakma! ... Kendim yok edecektim, bedende ki bu canı... Alevler içinde yakıp,içine kor ateşler bırakacaktım, Ama! Yapamadım! ... Aklıma, yüreğimi yakan üzüm karası gözlerin, Tenimin tenine dokunuşu,alnımdan öpüşün geldi! .... Kıyamadım sana,kıyamadım da! .... Sakız oldum dilsiz ağızlarda,çürüyüp çürüyüp atıldım sokaklara! ... Anlatamadım derdimi,dile düşürmedim seni! ... İçimden deli ağlamalar geçti,ağlayamadım. Şimdiii! ...’Konuş benimle,anlat’... diyorsun! Konuşmak mı? .... Ah! ....Anlatmak mı, neyi? .... Görmüyormusun halimi,bu ben miyim? Ben’miyim bu, hayatı deli dolu yaşayan o kadın? Güneşten daha sıcak,çılgınca delişmen sevdalarımı... Ölümüne...,hayatla olan yarışımı, Hiç frene basmaz hallerimi.bilmiyormusun? ... Hep kırmızı ışıkta geçtim ben bu hayatı, Haksızlığa,yolsuzluğa, Allah’a,kadere ben isyan ettim,hep ben girdim günahlara... Bilmiyormusun? .... Bozuk düzene başkaldırışlarımı. İlk varışımı miting meydanlarına, Ben söyledim özgürlük türkülerini tek başıma. Ben söyledim namussuza, namussuz olduğunu, Hırsıza hırsız dedim,ahlaksıza ahlaksız! ... Korkmadım,kaçmadım karanlıklardan.... Dolu dizgin sürdüm atlarımı hep yokuş yukarı. Üşümedim, üzerime yağan kardan, Ne zemheri ayazından,ne deli esen poyrazdan! Biliyormusun? Ormandaki o tek ve hür olan ağaç benim, ’Seksek’ yapan zavallı gelincik’te ben! Kaç, acımasız avcı vurmak istedi, Vurulmadım, kaçtım... Bu yüzden! ... Hızlı koşan, hiç yorulmayan, yine ben oldum! Bu yüzdendir son duraklara ilk gelişlerim.... Bu yüzden dudaklarımın kuruması... Susuzluğum bu yüzden! Su yerine, roza şarabı içmeyi severim ben! Güneşi en yüksek yerlerde yakalamayı, Her gün batımında,güneşin tan’la gurubunu seyrederim kırmızı. Karanlık basınca, yıldızların ayla buluşmalarını... Gece aşıklarına piyano çalarım,Vivaldi’den,Wogner’den,Verdi’den... Sonra, yüzümü doğuya çevirir,güneşin doğuşunu seyrederim. Yeni güne,Corelli’den,Hayn’dan,Beathven ’dan, nağmeler çalarım hiç usanmadan. Duymadın mı? ... Bir sabah esintisiyle gelmedimi kulaklarına? ... Öğle üzerinde söylediğim türkülerimi. Türk’lüğüm,kadınlığım en büyük onurumdur, Bilirmisin? ... Onurlu Türk kadını ne demek! Bilirmisin soyu Türk olmayan birini Türk edebilmenin hazzını? Gördünmü, elinde şanlı al bayrağın nasıl dalgalandığını? ... Bilemezsin! ... Sen hiç ihanete uğradın mı,sırtından vurulduğun oldumu kalleşce! Kan kusarken ciğerlerin,’kızılcık şerbetiydi içtiğim’ dediğin oldumu? Sen hiç gülerken ağladın mı, içten içe sessizce? Çok söylenecek söz varken, sustuğun oldumu? ... Okşadın mı bir çocuğun başını sevgiyle, Göz yaşlarını sildin mi,ağlarken? Salya,sümük karışmış yanağından öptün mü hiç iğrenmeden? Neden susuyorsun? ... Tüyleri yağmurda ıslanmış bir kedi yavrusunu sevdin mi hiç? Burnun havada gezerken, ezdiğini düşündün mü masum bir karıncayı? Bir bayram sabahında, eline bir kutu çikulata alıp gittin mi bir huzur evine? Öptün mü tanımadığın elleri? ... Anladın mı yalnızlığı,gördün mü bir gençliğin nasıl geçtiğini! ... Sen şiir nedir bilirmisin? Bilirmisin dar alanda nasıl olur kısa paslaşmalar? Bilirmisin,kalkansız oklara, nasıl gerilir yürek. Sen sevda nedir bilirmisin,özleyip bir resme sarılıp uyumak, Yakın etmek için uzakları, saatlerce konuşmak.... -’Belki,çıkmaz ayın on beşinde gelirim’, dedi diye; Takvim yapraklarını çift çift kopardığın oldumu? .... Sen hiç öldürdün mü, Bir paket sigara dumanında geçmeyen zamanı? Gelince,koşarak sarıldın mı boynuna, Onu, onsuz geçen günler kadar öptün mü? Çektin mi hasretinin kokusunu içine doyasıya? ... Kulağına fısıldadın mı,’Seni çok özlemiştim’ diye, Yalvardın mı? ’bu son olsun gitmelerin’dedin mi? Yakarışlarına aldırmayıp gittiği oldumu,arkasına bile bakmadan! O anda, toz gibi dağıldımı,küstün mü sonra sen hiç kendine? Kahkahaların sustumu,düştümü yüzün benim yere... Gamzelerine, gözyaşlarını sakladığın oldumu hiç? ... Kaldıramadın mı, yerden sende gözlerini benim gibi? Ellerine kelepçe,diline hiç kilit vurdun mu hiç? ..... Şimdi ellerimden tutup ’gözlerime bak’ diyorsun Neden içiyorsun gözyaşlarımı? ... Neden özür diliyorsun? Neden bağırıyorsun avaz,avaz? ... ’Seni seviyorum’.....diye! Sen tüketmişken beni, Ben unutmuşken seni, Geç kalmadın mı? ... Ey! ... Vefasız sevgili! Geç kalmadın mı? hande 04.04.2008,cuma çengelköy/İSTANBUL Hande Haghgoui |