ÖLÜMLERİN EVİYDİ SALACAK
Salacağa düştü yolum
Sabah olmuş Sokak lambaları sönmüş Çığlık çığlığa bir maviden Bir maviye fırlıyordu martılar Onları karşılayanlarsa yine hep o gri bulutlar… Beni sahil de görmüş Her nasılsa martılar Ve ayaklarımın da hasret giderdiği Hepsi de çakıl taşı seslerinden ürkmüş !... Bir bardak, Tavşankanı çay gibiydi Gittiğim balıkçı kahvehanesinde ki Çay içerken yaşadığım düş… Yıllardır gelmiyordum buralara Canlandırmaya çalıştım anıları kafam da Tavşankanı çayın verdiği sarhoşlukla Galiba anılar da bana sanki küsmüş… Oysa o zaman ki ruhum benim Ne aşk ölümlerine gidip gidip dönmüş Ben o ölümlerle eriyip tükendikçe de Demek ki anılar da benden umudunu kesmiş… Benim onların yanın da olmadığım yıllar da Sahipleri olmayınca Belki de anılar da ölürmüş Ya da ben kendi ruhuma yoksa, Yeni bir değişim gömleği mi örmüş… Kalkıp gittim daha sonra Anladım ki eski acıların bir nebzecik ateşi sönmüş Yarım bıraktığım yeni acılar ise Hala beni izliyorlardı arkamdan Peşime üşüşmüş… Ve dedim ki ben kendi kendime Mutluluk neden sadık değil böyle Oysa acılar sahiplerine, Meğer ne kadar da çok düşkünmüş... ============== İ.Hakkı Gürcanok ============== |
İlhamın bol,Kalemin Kavi olsun.
Sevgiler.
Saygılar.
Selâmlar.