BİR ŞİİR KADARIM SADECEŞiirin hikayesini görmek için tıklayın ‘’Yalnız olan, gerçekte yalnız değildir, saldırıya uğramış bir insandır.’’ (Melih Cevdet Anday) Düş gücüme ihanet ediyorum bir de dökümlü eteklerinde sözlüğün iri puntolu sevinçler biriktiriyorum. Makamı ne hazan ne de rütbesi olan bir düş’üm ben imlenen yalnızlığıma kanat taktığım illa ki yorgun düşler alfabesi. Mazeretim var ya da yok belki de bir kıstas içine sığındığım kozam ve dürtülerin hoşluk bildirgesi: Sev ve ihanet de etme Tanrına. Mizacıma yatkın bir ölüm seferberliği Kayrasında dinginliğin Yoldan çıkmış hulasası evrenin Kaputu kırık bir önsezi Oysaki gece henüz menevişlendi. Desturu var ya da yok geçen zamanın Akneli ömrün kopuk telleri Sızan illa ki ihanet ve gıybet Sözcükler dışında sana dost olan Elbette sözcüklerin zaferi Bir de töhmet altına alınmadığım Makamı yılların: Yalın seyrinde ömrün Bıçkın mizacın Oysaki sen, bir kelamda saklı iken Ataerkil günlerin de bağlanmışken basireti Yerim yurdum sevdiğim ve ait olduğum topraklarım. Can Anadolu’m Köylüm, şehirlim, sevdalım ülkem Önünü alamadığım ülkülerim Rahvan meali ömrün Toz topraklı yollarda Düşüp de başım önüme Adımlarken her kareyi Üçgen bir lahza Dokunaklı med-cezir elbette ki lafta kalmadı. Sözcüklerin dirayeti Yüreğimle sınandığım her hücrem Bazense kopup geldiğim yaslı mizan Şerit değiştirip her iklimde Sezilerin de intiharı kimi zaman Uyuya kaldığım bir vedaımda Saklı tuttuğum künyem Ne de olsa düş gücüme ihanet ettiğim Her gerçekte sarındığım İlahi Sevdam. Müşkülüme dahi toz konduramadığım Mavi cennetim Yaslı şehrim Bazen İstanbul bazen İzmir’im Konmadığım hangi cennet köşe ise Yalnızlığımın sınır tanımadığı Verilmeyen geçiş hakkı Oysaki ruhumla geziyorum ben cennetimi. Bazen cehenneme düşüp de yolum İblisin şerrine okuduğum lanet Efkârımla bandığım her sevgi denizi Kelamın sırdaş olduğu reçete. Elbette mizacın dokunaklı tininde Gölgeler de her uzadığında Sehven yenik düştüğüm eksen Ne de olsa mağdur kimliğim Tozutan satırlarda düşkünlüğüm Sevgiyle umudu harmanladığım İkbalim her yeni gün Bazen katıksız ağladığım bir muhabere Serildiğim onca siperde. Sırtımı sıvazlayan gücün nezdinde Aşkı şiar bildiğim Bir âşık ki yüreğin yelkenlisine Her dümeni kırdığımda umuda Kırıldığım bir ömrün bile yok önemi Ne zamanki sevgiyi dile getirsem hece hece. Kopup geldiğim o şanlı geçmiş: Günüme katık ömrümdeki ilkelere de sadık Kem gözlerin indinde Sığındığım nazar duası Elbette surelerin gizemi Kanıksadığım her hale gözümü alamadığım Bir sevda seli İnsanlığın meali nasıl ki saklı içindeki derinlikte. Bir şiir kadarım sadece bir de şiarım: Sevdalı bir vecize Gönül gözümde saklı o künye: Elemin muhtırasında aşka sevdalı bir dünyalı. |
Saygılarımla...