İSTANBUL PEMBE (35)
İnan,
ben çok-can-yakacak bir felaketten söz ederken, sen Aslan(*) ormanın dibinde kırıldı-kırılacak olan Fay’a; "Allahın sizlere bir cezasıdır bu!" diyorsun, korkunç sonucu küçümsüyorsun, sorumluluğu yüklüyorsun ormana, suçu hayvanlara! 20 yıldır sen Devekuşu gibi; Başını gömmeseydin eğer kuma, görseydin geleceği, -kulaklarını tıkamasaydın yada- bağlasaydın sağlam kazığa ormanı, -yani ağaçları, yolları- kıymasaydın onlara çıkar-rant-kazanç uğruna, almasaydın deprem vergilerinden "Aslan Payı", inansaydın bu kırıldı-kırılacak Fay’a, az olurdu zararı! Sonunu önceden görsen bile, yinede olur-olacak-olacaktı bu zelzele. Ama suçu, suçluyu ne ormanda nede Yaratan’da arama Aslan’ım Devekuşu! Bilimin dediğini dinleseydin sen hele, birgün mutlaka geleceğini bile-bile, 20 yıldır "Mezbaha Edebiyatı" ile, koyun gibi bizi sürmezdin kesimhaneye! (*) İSTANBUL PEMBE şiirleri yalnızca hayvanlar için yazılmıştır. İnsanların asla-mı-asla alınmaya hakları yoktur. |