YAŞAM TACİZCİSİ DEPREM
Anlıyoruz ki, sallayıp sallayıp yerleşiyor toprak
Sarsıntılar, gerçek veriler hoplatırken yürekleri Sokaklara çıkıyor insanlar, ürpererek, korkarak Şokta herkes; artçılar sonrası bekleyen ne bizleri... Açık alanlarda bekleyişler, telefonlar, trafik kilit Panik üstüne panik, anlatılarla, olasılar çeşit çeşit Anlamak istemez kimileri, geldi beklenen vakit Şimşek çakımı hızında olur deprem bu kadar basit... Bu yüz yıl içinde; İstanbul’u bekleyen bir büyük afet Fay birikimleri çatlayıp açığa çıktı mı; gerisi ya kısmet Toprak kaynar, sular, dalgalar köpürür, başlar kıyamet Bilinmez kim nerede, nasıl yakalanır bu afete, cesaret... Yaşlanmış bir dünya, kıyısı, belki ortası, yerle bir olur Soyundu mu zaman, deprem denen afete, canlar ölür Enkaz altında mahsur kalanlar, umutla kurtulmayı bekler Elektrik, su, kesilir, iletiler yalan yanlış, nafile duyurular... Lav şelalesi gibi acı yangınları, kayıplar, üzüntüler çaresiz Ne toprak yerinde, ne mavisiyle siirleşen, öykülenen deniz Bir kırık ruh, ruhi bunalım ki; bedenlerde, telafisi imkânsız Duy bizi ey dünya; son olsun bu deprem, sona ersin bu taciz... Gülşen Şenderin |