GÜL MECLİSİ...Şiirin hikayesini görmek için tıklayın Basit bir düzlemde yazılmış bir ad’ın adım’ı ilk göz kırpan ve sadece çoğalan bir sükûnun devre arası yalnızlığı ve işte mevsim elleriyle teslim ediyor nazını niyazını. Ve şimdi meczup bir şiirin kulağına fısıldıyorum: Yorgunluğumu tasfiye eden evrene de ikramım: Ad’ımdan taşan hüzün oysaki gül meclisi, Yüreğimdeki tekinsiz mevsim: Aşkla ihtarı beyitlerin Günden düşen bir zaman dilimine binaen Kıvançla yaşar ve severken Ardı arkası kesilmeyen sitem yüklü gölgeler. Kuş üzümü ile beslediğim kocaman bir tebessüm İfrata kaçan bu sevgimden Varsın nasiplensin tüm evren: Yoksa karşılığı Rabbime daha da çok dönük yüzüm Kıyama durduğum her gece İlahi Adaletin temkinli, tesirli aidiyeti ile İçime yerleşik o düzen: Nazı niyazı aşk olan dingin bir surede Kayıtlı her hicap Yöneltilen karşı taraftan Uyuduğum saatlerin bile kurmaca olduğu İhlâslı yüreğimle kendimce yaşarken Muaf tutulduğum selamet kim ise hak gören kendinde Ve dilimde pelesenk yüce Yaradan. Kimyamla, sevdamla ait olduğum mahrem gölgem Sadece Hakkın nazarında itibar görmek Bir de kul hakkı yemeden; Kâbe’yi yıkmadan yaşamak. Ne nazire ne de kinaye Aşkla doğan güneşe bakarken güleç yüzümle İlla ki akan üç beş damla yaş Yasın izafiyet teorisinde saklı bir niyazım ben belki de: Tebessümlerin uçuştuğu mazimde Tarafınca terk edildiğim ne çok insan yine yüklü iken Bunca isyanla, göz yumamadığım: Şerefin, haysiyetin ve yaşamın kıblesinde Saf tuttuğum Safiyet yüklü benliğimle Meczup bir şaire dönüştüğüm Son üç beş yılım. Deliyim ve de veli: Aşığım ve rahmeti kucaklayıp İnsanlığa sunduğum her kelam Aşkla yanıp piştiğim Hüzün teknemde olur mu tek sitem, dilimde isyan? Bir maruzat; Bir yüklem Adım gizli özne değil ki Sevip de neşreden uzun çok uzun bir cümle. Boyutsuzluğumu sırtladığım dost meclisinde Dostane bir terennüm Sadece sevgi ekip İnanç ve umut biçilesi gönül tarhı Elbette kıyama odaklı bir selamet Alnımın hakkıyla yaşarken Allah rızası için yaratıldığıma binaen Israrla direndiğim her zerremle ait olduğum O devasa evren. Bir tüy kadar da hafif vicdanım Sevecen mizacında ikbalin Neşreden bunca kötülüğü kim ise sineye çeken, Uzak olsun benden iblis ve nefsine âşık zalim. Kör nokta ve kör bakışlar Lakin görebildiğim çoğunun ötesinde Gönül iken zevcesi matemin Rahvan surelerde aşk ile kırptığım yüreğimde Mecazi bir firar Yeltendiğim her şiirle Anılsın sökük rütbem. Elbet inhisarında aşkın ve sağanağın Gök gözlü annemle yoldaş bir hümayun Kazık kakacağımdan da değil hani güne ve ömre Sakil bir heceyi Sakin bir gölgeye hicvetmem Rahmetin izinde ve indinde Bildiğimden çok çok öte Rahmetin saklı şifresi İlla ki kıblesinde saklı gönül gözünün Hüznüne binaen yaslı, melek denen zümre. Kovuşturduğum bin bir emekle Zevkini sürmeye de gelmedim hani bu evrenin Cefasıyla sandukam hazır; Aşk diye atan her hecede Varsın kanıksadığım mezarımda sahipsiz kaldığımı Sansın sefil sanrılar Rabbim sahip çıkarken Sanmasın ki bihaber martılar Nimetin izini sürerken koruyucu gücün hükmünde. |
Şiir büyük yaşamdır…
Şiir kadar güzel gönlünüz neşeyle dolsun…
...................................................Saygı ve selamlar..