MATEMİN SALTANATI...Şiirin hikayesini görmek için tıklayın Kimsesizliğin hezeyanı o tüy sıklet bulutlar belki de dermanı çare aramakla çare olmanın eşleştiği bir eksen. Randıman almaksa hayattan kayda değer bir mutluluk beklenen oysaki çöken omuzlarında kodese tıkılmış bir faniden ne farkı var insansın suretsiz bir resmi çoğaltırken düş meclisinde çaput bağladığı o kökü kurumuş ağaç. Kimliğin de ön sözü her feveran ve çıkan çivisi dünyanın dahi boykot ettiği iken ahalisinin de muzdarip olduğu mevsimlerden alacaklı çıtasını her yükselttiğinde aslında bir ön görü ısmarlayıp da kendini çarmıha geren bir dilek ağacından hallice. Aşk’ın taslağında saklı sırlar; Renklerin doğasına hücum eden bir ön yargı belki de Şiir yüklü mizansende yangın başlatan Şiraze. Mizacı yangın ya da yaralı her savruk nida: Unutulmuşluğun düş tezgâhında Cinnet öncesi resmini çizen şair Belki de bir iklimin minvalinde Şahit tutulası o zalim: Azmettiren ömrü de talan eden Yaslı mavi ve sevdam. Her attığım çizik Göğsümde saklı rütbem Unutulmuşluğun mimarı illa ki Yazmaya durduğum belli belirsiz sitem Aşkın da mimarı ayyuka çıkan Göğün kodaman kuşları Yaslı tufanda saklı betimleme. Bir şahikanın da kanatlarında Uçması mucize o şadırvan Yörüklerin aşkına tanık bir sandal Yüzen bodoslama ritminde yüreğin Devasa boyutsuzluğu ile Arpacı kumrusu her şiir. Ötelenmişliğin şahı bunca iklim Sanır mısın ki son bulacak ömür? Bir kazurat, Esir düşmüşlüğün de ikmali Soytarı gönül Sefil tanrıça İlham perime sorduğum her dem vakti: Aşkla yıka ruhunu, dercesine Şiir olmaya nazmet Acı ve gece. Elbette yükümlülüğüm şiir dilinde Bir hutbe Tüm belirsizliğim ile Saf tuttuğum aksinde ruhun Muteber bir ses tonu Sefil gölgemle kesişen gözleri bilinmezin Tanrısal bir hutbe adeta Demlenen mizaçla Yerleşik yabancılığımın güncesi. Aşk dilinde ne çok sancı ve kaygı Diri diri gömüldüğüm kayyumu ömrün Sıfatlarla sınıf atladığım hümayun Safça severken ve yazarken Şair olmanın verdiği rızık Elbette hoş görü ve sevgiyle eşleşen Bir hutbe Öyle ki; Bir ömür kalmış içimde ukde. Neresini diksem ki yüreğin Nereden başlayıp da hangi yolu gütsem? Sefasını sürmek de neymiş ömrün İç içe yaşadığım hazanla restleşen bir terennüm Elbette içimden ayyuka çıkan Matemin saltanatı sonsuzlukla dip dibe. |