DEVASA AÇLIĞIM...İllegal bir ölümün satır arası: Cansız sandıkta saklı canlı İzahı var ya da yok üzüncün Kabir azabında yetim bir yüreğe gebe şiir. Müstakil ömrün çatı katı Atan pare pare mevsimde saklı Piri aşkın nazlı çok nazenin bir gonca. İflas etti kalbim: Pür-ü pak amelim… Sancılı ömür keyfi ölüm Sanma ki darmadağın öykündüğüm hüzün Bir taziye armağan eden evren: İstifli nazenin sevdam Kirinden arındım nihayetinde evrenin İlk gün gibiyim Yaralı kanatlarımda kanla işlenmiş ismim. Elbette izafi bir coşku benimki Makul olmayan sevdanın amblemi sırtımda Kamburum, Şefaat bekçisi günü birlik neşenin Istırabın yankısı şeceremde hüküm süren Ant içtiğim mi matemimle kıyamete kadar Kucak kucağa mabedim. Karlı düşlerin sıcak iklimi; Sevdalı bulutların sefaleti giyindiğim: Sudan sebeplerle surlara saklandığım Aşkı anıp anıp Hazanla sırdaşlığım En muteber imge bil ki akıbetim: Mayhoş bir tortu Üzünçlerin tefsiri Ne hikmetse sivrilen dilimde Saklandığım kepaze minvalim Aklandığım günbegün Arındığım öfkemden Hakkın nazarında olsam keşke muteber bir gölge. Sihrinde doğamın Şehri bile yutan devasa açlığım Kıyama durmak neymiş, gel de bana sor: Azabın frakı Aşkın firarı Hükümranlığında İlahi Ateşin: Kayıp suretim Kardığım istikamette saklı derdest benliğim Şimdimi kutsarken acılar Açacak goncalara ikbalimi sor. |