GÜL YETİŞTİREN ŞAİR
Bir bahçıvan ki sözleriyle gül yetiştirir
Şehitlere kalemiyle rasülden selam getirir Sen ki atmış üç senelik ömrü destan gibi yaşayan Bağrı bir volkan gibi durmadan kanayan Fetihler yapmış bir milletin, son dakikalarıydı Evlatları talan edecekti, mirası farkındaydı Adayıp da ömrünü kur’ana, arıyordu Asım’ı Tutuyordu o, tek dişli medeniyetin yasını Silip de gönüllerden, cilalamak gerekti pasını Beyni çalıştırmak yeterli, boşa yorma kasını Işık yok, yolcu yok diyordun ya şiir-i bülbülde Işık yanıyor, yolcu geçiyor Safahat denilen vadide Sen ki İstiklalinle bu halkın gönlüne taht kurdun Prangalarını vurdu gördün, içini kemiren kurdun. İşte cihan yurdu çiğnense de çiğnetmedi yurdun İstiklal Marşı ile Milli Şair, tarihe mührünü vurdun Üstünde yoktu soğuktan koruyacak bir palto Görülmemiş kalabalıkla gidiyordu son yolculuğa Bedrin aslanları gibi inletiyordu göğü, sesi Safahatı yüklenip çıkıyordu, tek başına bir neferi Bir bahçıvan ki sözleriyle gül yetiştirir Şehitlere kalemiyle rasülden selam getirir M.Ö./2008 kahramanmaraş |