GARİP
Üstüne yaşlılık, zırhını giymiş.
Bir meçhule doğru, gidiyor garip. Şakakları çökmüş, beli bükülmüş. Dert üstüne dertler katıyor garip. Ambar, kiler yokki azık doldursun. Çorba bulamaz ki ekmek bandırsın. Bir dilim ekmeği, nereden bulsun. Her akşam bir yerde yatıyor garip. Bahçe bostan ekti, kökten kurudu. Yağmur yağdı, tohum dipten çürüdü. Dünyanın başına, rahmet yürüdü. Kendini boş yere, yırtıyor garip. Evde çoluk çocuk sözünü tutmaz. Ağrı,sızı tutar, gece uyutmaz. Kazandığı rızık boğaza yetmez. Ramazanı her ay tutuyor garip. Bilmem, ne yapmalı, bu garibana. Mahsun dolaşıyor, dokunur cana. Duydum ki bir sabah Hak Divanına. Beyaz bir kefenle, varıyor garip. 18.08.2019 |