Ayrık ihtimaller
Bazen Didemin şiirinde haylaz bir Tanrıyım
Olmadık kıyamet provaları yaparım beynimde Jose’nin ağzındaki sönük sigarayı cehennemle çakıp, İlk dumanı içime çekerim. Parçalanır ciğerlerim. Bazen ülkeye şeriat getirmeye çalışan bir teolog olurum. Şer derim, Şerri derim At derim. Atıma binip burnumun dikine giderim. Bazen niye koştuğunu bilmeyen bir çocuk gibiyim. Annemin gitme dediği her yere giderim. Düşerim, dizim kanar Öpsen geçer gibi acılar Sen öpmüyorsun geçmiyor. Bir keresinde Keldani bir şiirde mısra olmuştum. Çöktüm Osmanlı gibi, benden Cumhuriyet bile çıkmaz diyordum. zaten çıkmadı. Çimen bile oldum asfalt kenarında, Ölmeye vaktim vardı ama ben yine de ölmedim. Siyah papyonlu bir acıya sığındım. Sayısız ahlar... Coğrafya derslerinde bile ayrık anlatılan iki kara parçasıydık oysa, Ne ölçekler bizi bir araya getirebilirdi Ne de uluslar arası herhangi bir antlaşma. O kadar ah ki Allah ile konuştum. O benimle konuşmadı. Önce kuşlar, Sonra Mavi sonbaharlar yüksek rakımlı bir masaldan atlayarak öldü. Şimdi bu resimden çıkıp babamın bıyıklarına gideceğim. Pynst. |