GİTTİĞİ YERE KADAR
Anladım ki artık ben kimsesiz bir kimseyim;
Sürmanşet gönüllerde manşetsiz hadiseyim… Ses vermez ses verdiğim son şarkım dilimdeki; Dalından koparılmış, goncadır elimdeki… Varlığı cennetimdi, yokluğu emanetim; Hayattan men edildi, korkulu cinayetim… Susturuldum sustular, yüzümdeki neşeler; Aç kaldı, açık kaldı, şimdi sensiz köşeler… Bir şubat soğuğunun ateşinde yandım ben; Ve yokluğun adını, besmeleyle andım ben… Gelirken koştuğumsun, dönerken düşe kalka; Ayağıma yük olur hasret denen o halka… Vuruldum, süreklendim, yıkıldım pes etmedim; Kaç kere düştüm yere, ah edip, ses etmedim… Yaşadım kaderimi, yeni baştan doğruldum; Mutluluktan değil de,keder keder yoğruldum… Öyle çok gittiler ki, öyle çok yalnız kaldım; Beni benden çaldılar, benimle kalakaldım… Bir yanlış var dedikçe, doğrular isyan etti; O gün bu gün sabahlar, geceleri terk etti… Yokluğun bir cüceydi şimdi görsen dev oldu; Kadehler ev sahibim meyhaneler ev oldu… Bu sahne son sahnedir, bittiği yere kadar; “Nereye kadar” deme… gittiği yere kadar… Ali ALTINLI – 10.08.2019 Saat: 00:26 |
Yüreğine kalemine sağlık usta
____________________________________Selamlar