ANNE YOKLUĞU
İlk günün sabahı sızısı başlar;
Aldığım her nefes buhrandır dayı… Durdurak bilmeden dökülür yaşlar; Gerisi, kar, tipi, tufandır dayı… ‘Anne’ dersin yutkunarak, boşuna; Feryat etme, Rabbin gitmez hoşuna; Sarılırsın, toprağına, taşına; Yazısı rahmani fermandır dayı… ‘Büyüdüm’ demesin annesi olan; Huzuru, şefkati, sevgiyi bulan; Bir varmış bir yokmuş diye kaybolan; Dünyanın durduğu zamandır dayı… Öptüğüm elleri, derde şifaydı; Gülüşü zor geçen günde sefaydı; Karnımı doyuran tek o sofraydı; Çekilmez yüklerim, yamandır dayı… Mutluluk namına haraç istemem; Yürekte yeşermiş ağaç istemem; Tabip kaleminden ilaç istemem; Dertlerim derdine dermandır dayı… Anası sağ olan tutsun elinden; ‘Of’ bile çıkmasın günah, dilinden; Ayrı olmaz dikenleri, gülünden; Hasretin dul eşi, hicrandır dayı… Bacı, gardaş, yar dediğin nedir ki; Ciğerimde kor dediğin nedir ki; Çeken bilir, zor dediğin nedir ki; Annesiz geceler hüsrandır dayı… ‘Anne’ der mi bundan böyle dudağın; Gün görür mü sırılsıklam yanağın; Evin, barkın, gezdiğiniz sokağın; Virandır, virandır, virandır dayı… Ali ALTINLI – 26.11.2024 Saat: 14:50 |