DOST
Şu benim sevdiğim, kuru selamı
Çok görüyor bana, göndermiyor dost Oysa ki her selam Allâh kelâmı Yönünü, yönüme, döndürmiyor dost Bak neler çıkacak, şu gönlü bir deş Hasretle. hüzüne, diyorlar kardeş Bir uvuç su serpsen, sönecek ateş Neden bu alevi, söndürmüyor dost Özlem sancıları, nasıl vuruyor Vu senin sevdiğin, hayel kuruyor Gül-ü zâr üstünde, uçup duruyor Bülbülü dalına, kondurmuyor dost Ağlayan göz yaşım, eliyle silse Bana Leylâ gibi, yâr olabilse Ellerimi tutup, yüzüme gülse Bitmeyen sızımı, dindirmiyor dost Yaşayan ölü mü, bilmem canlımı Buseyle mühürle, öpüp alnımı Cayır cayır yanan, deli gönlümü Bir bade sunup da, kandırmıyor dost Duyamaz oldum ben, tatlı sözleri Birlik te yaşadık, bahar yazları Beni, benden alan, kara gözleri Sevda ateşine, yandırmıyor dost Lüzumsuz’um artık, bülbülün sustu Deli gönül yârdan, ümidi kesti Çok sevdim diyerek, burçlara astı Hasret bayrağını, indirmiyor dost Sadık DAĞDEVİREN Aşık LÜZUMSUZ |