o günden beri kendi kentine ihanet eden cümleler kuruyorum sürekli ki; hiç kolay değil rotası şaşmış yelkovan gibi iyiliğin yaşamakla eş anlamlı tanımlandığı nehirlerde yıkanırken hırslarıyla danışıklı dövüşüp arada yüzündeki maskeyi boyayan palyaçolar gibi hissetmesi insanın
çünkü insan hafızası gözlerinin nemi kadar diri yaşananlar ne kolayca unutuluyor ne de uyutuluyor zamanla yetmiyor bir chapel’e hapsedilmiş çiçekler gibi salınarak düş büyütmek
geniş açıdan bakıldığında insanın “ sildikleri” kadar değerli şeyleri yok aslında! yaşananların yanına gece yarıları bir kedi gibi kıvrılıp yatmak kadar neden hep deniz kenarı düşler kuruyoruz nemli gözlerle neden ellerimiz zihnimizin o kayıp “ gönder” butonunu arayıp duruyor sürekli
eskiciler bilir en iyi cevabı bir de tek başına başaşağı asılan mandallar! çünkü tek başına kalmaktan değil yalnızlıktan korkar insanlar çünkü imkanların ve inkârların acı ve ani frenlerle durdurduğu yerde yağar en çok yağmurlar
ne menem bir yatıştırmadır bilir misin “özledim” demenin çaresizliğiyle röportaj yaparken manasız anlam parkurunda debelenip adının önündeki esrik sıfatlardan medet ummak ve yanağından sırnaşık makaslar almak. üzgün müyüm, evet! kırgın mıyım, biraz. arıyor muyum şen sohbetleri eski tebessümleri çok...
ki; özlem tek heceli en feci harp! bir kitapta okudum geçen hiçbir insan çare’sizliğine depresif çözümler üretirken kendine sessiz kalamazmış;
kimse korkularını kucaklarken kendinden uzaklaşamazmış insan; nokta koymaya cesaret edemediği cümlelerin esaretinde konaklarken birine özledim demenin tercümesini tam anlatamazmış
zamanın en iyi ayna olduğunu göz önüne alırsak, ve görüntüyü de iki ışın parçasının çarpışması sayarsak sebepsiz ayrılıklar gazetesindeki bu çözümsüz yanılsamayı kim nasıl açıklar? ölülerden korktuğu kadar neden korkularını öldürenler alkışlanmaz? neden bir aynayı bıçaklayanın canı acımaz?
yamalı sancıların ötesinde bir dünya var uzananın değil, yetişenin avuçladığı bir cennet! hepimizin insanı yitip bitiren çocuk çağdan kalma nas’ları var sonradan sıfatlara boğduğu uçurumsu boşluklar telaffuz yanlışlarına anlam kattığı biriktirmekle "birini ittirmek" paylaşmayı zamanla "paylamak" sanmak misal bundan olsa uzun cümleler gibi değer verip, sevip; ayrık harfler gibi sebepsiz, gerekçesiz ve itâlik ayrılmak!
belki bundan böyle geçmişin soneleri kullanılmdan yeni bir beste nasıl yapılabilirse öyle dayayacağız genzimizi geleceğe hapsetmekte en zorlandığımız günler olacak dünler uzun bir yola giderken son ses dinlediğimiz müzikler merhem olacak iç acılarımıza ezbere bileceğiz ki kimse- gönüllü bile olsa- kendi hapsine uzun süre sessiz kalamaz! sustuğumuzca susayacağız kısaca ve o şile bezi korkuları tutup atmadıkça bir daha asla kendimiz olamayacağız
ve bu sessiz buhran ömrümüzün sonuna dek solgun yüzümüzü okşayan bir slogan olarak kalacak:
örneğin: birbirimizi ne kadar yüzme bilmemekle suçlasak da hiç kimse bir daha bizim kadar aklımızdaki havuz problemlerinin daha derinine dalamayacak!
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Aklımızdaki Havuz Problemleri şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Aklımızdaki Havuz Problemleri şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Serhat, En az 10-12 sene öncesinden bugüne,dünlerin selâmını getirdim sessizce...Sen her zaman dostsun ve görüşemediğimiz dönemde almış başını gitmişsin... Seneler öncesinde olduğu gibi,bugün de seni okumak bambaşka bir keyif,bambaşka bir duygu... Özellikle bu şiirinin her dizesi ,nasıl da ince ince işlenmiş,kurgulanmış.....Şair olunur mu,şair doğulur mu diye bir soru sorulsa,sen şair doğanlardansın diye ısrar eder ve kanıtlardım... Çok ama çokk güzel bir şiiri okumanın hazzı içinde sana yeniden merhaba diyor,tebriklerimi iletiyorum... Sevgilerimce...
Eski dostları görmek kadar güzel bir duygu yok sanırım hele ki şiirin çeşmesinden içmiş ve kalemi gün batımı kadar insana huzur veren dost ise daha başka oluyor şiirin gölgesinde konaklamak çok güzeldi usta tebriklerimle
Eski dostları görmek kadar güzel bir duygu yok sanırım hele ki şiirin çeşmesinden içmiş ve kalemi gün batımı kadar insana huzur veren dost ise daha başka oluyor şiirin gölgesinde konaklamak çok güzeldi usta tebriklerimle
En az 10-12 sene öncesinden bugüne,dünlerin selâmını getirdim sessizce...Sen her zaman dostsun ve görüşemediğimiz dönemde almış başını gitmişsin... Seneler öncesinde olduğu gibi,bugün de seni okumak bambaşka bir keyif,bambaşka bir duygu... Özellikle bu şiirinin her dizesi ,nasıl da ince ince işlenmiş,kurgulanmış.....Şair olunur mu,şair doğulur mu diye bir soru sorulsa,sen şair doğanlardansın diye ısrar eder ve kanıtlardım... Çok ama çokk güzel bir şiiri okumanın hazzı içinde sana yeniden merhaba diyor,tebriklerimi iletiyorum... Sevgilerimce...