GİDİYORUM BEN
Yalnızlık türküsü, söyler dudağım
Bir bilinmez yere, gidiyorum ben Kabul olmadı yâr, dua, adağım Bilmiyorum nere, gidiyorum ven Yazdığım şiirin, o son bentinde Sallanıyor ruhum, aşk kementinde En güzel yerinde sevda kentinde Hayaldeki yâr’e, gidiyorum ben Dünya benim olur, bir kere gülsen Görünce karşıdan koşarak gelsen Nasıl savruluyor, rüzgarda bilsen Saçları bir zere, gidiyorum ben Gönlümdeki yeri, doldurmayınca Böylesi bir ece, yâr, olmayınca Bekledim yıllarca, o gelmeyince En güzele, bere, gidiyorum ben Şeyda bülbül olup, düştüm dillere Alıştım artık ben, gurbet sllere Ben Kays’ın izinden, kızgın çöllere Bilseniz kaç kere, gidiyorum ben Sabah seherinde, belirdi altan Güzelliği oldu, geceyi yırtan Ben olurum dedi, gönlüne sultan Kabul edip vere, gidiyorum ben Mevlam her sevene, muradın versin Her aşkın sonunda, vuslata ersin Lüzumsuz bu gidiş, hayramı dersin Gönle merhem küre gidiyorum ben Sadık DAĞDEVİREN Aşık LÜZUMSUZ ETEK YAZILARI BENT: Bir şiiri meydana getiren bölümlerden her birine bent denir. Beyit ve dörtlükte dize sayısı bellidir, ancak bentlerde dize sayısı değişebilir. KEMENT: 1-sığırtmaçların kovaladıkları hayvanları yakalamak için savurdukları, ucu ilmikli, kaygan, uzun ip ya da kayış.-2-eskiden insan asmak için kullanılan, ilmikli, yağlı kayış. ZER: Altın, sarı, Pilavda kullanılan et suyu,.ya evet, öyle BER: Üzere, üzerine, yukarı VERE: Bir kalenin veya tahkim edilmiş bir yerin teslimi. KÜR: iyileşmeyi, canlanmayı sağlamak için başvurulan bakım ve beslenme yöntemlerinin tümü. MURAT: 1-dilek, istek.2.amaç, erek. VUSLAT: Sevdiğine kavuşma |