ÜVEYİK KUŞUŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Üveyik, kuşu güvercingillerdendir.
Boy olarak kumru veya güvercinden biraz daha küçüktür. Şirin, zarif, ürkek ve narin bir görünüşü vardır. Boynunda bulunan kınalı halesiyle, rengârenk tüyleriyle ve kanatlarıyla sanki dantela gibi motifleriyle göz kamaştırıcı bir güzelliğe sahiptir. Üveyik kuşunun çoğunluğu mavi, yeşil ve grimsi bir genel görüme sahip olup tüylerinin altı beyaz tüylerle süslenmiştir. Ülkemizde oldukça sık görülen üveyik kuşu genellikle dağlık kesimlerde ağaçların üzerini kendisine mesken edinmiştir. Üveyik kuşları çam ağacının üzerine konarak kendisine has sesiyle “turrrg, turrrg” diye öter.Avcılık ile uğraşan kişiler için bu ses bir hastalıktır. Çünkü onların yerini belli eder ve kolayca avlanmasını sağlar Bilirsiniz biz şairler ,her şeyden ilham alır yazarız şiirlerimizi Bu da öyle yazılan bir şiir işte Üveyik kuşlarının bu hüzünlü hikayesi...
ÜVEYİK KUŞU
Ömrümün gökyüzünde çırpınan, Bir üveyik kuşudur şu yüreğim. Ürkek narin kırılgan... Süzülüp uçarken sevgiyle Ezbere bildiği yollardan, her defasında kanatları kırılan. işte o yüzden, Ölesiye korkar avcılardan. İyi bilir kendi kafesini kendi örenler, uçuramaz yüreğini engine, aklının zindanından... Ama yine de yılmadan, kurmak için yıkılan hayalleri şiirlerle sil baştan, Ve uçmak için gönlünün gökyüzünde hevesle, Beklerken kapı eşiğinde baharı, Fesleğen kokulu yağmurlar yağdı. ıslandı kanatları... Geçti ebem kuşağının altından, Düşlerini yedi renge boyadı. Uzattı ellerini, son bir umutla, Yeniden tutunmak için hayata, O sihirli üç harfin dallarına ama olmadı... Vefasız bir avcının öksesinde Yeniden kırıldı kanatları . Son üveyik kuşudur şu yüreğim Vuruldukça nesli tükenen kafesinde çırpınarak sessizce ölen... MELAHAT ÇETİNKAYA |
Kutluyorum