Sis yolculuğuyağmalanan kentin soğuk bakışları düşüyor ıslak caddelere rengini arıyor gecenin sessizliğinde hüzün avuçlarımdan kayıp giden zamana bakıyorum sırları dökülmüş aynadan yalnızlığın sancısını avutmuyor şarkılar unutulmuş yoksul gülüş izi kalıyor yüzümde katıksız bir acının ıssızlığında öpüyor ucu yırtık resmini gözyaşlarım ufkumda hala nisan buğusu sol yakamda ise hala sağanaklar kendi yağmurunda ıslanıyor hayat -ömrüm devrik güz- düşlerde pençe darbesi- hüznün pasaportunu alıp geziyorum içimin ıssız kentinde şizofrenin karanlık labirentlerinde çıplak şiirlerim örtünürken sisleri… |