Tefecilerin tuzağına düşmüş bir esnafın ailesinin ansızın düştükleri bu amansız yıkımı ve zorluğu anlatmaktadır....

O GECE

Herşey bir anda oluvermişti; iyi niyetli bir esnafın kan emici tefecileri bile memnun etme gayreti,,
Bir aileyi zoraki bir gurbete sevk etmişti.
Elde avuçta olandan vazgeçmekte yetmiyordu.
Ağızlarından salyalar akıtarak daha fazlasını isteyen sırtlanlardan farksızdılar.
O gece,beynime kazılan, Kalbime ibretle yazılan, Gözlerimin önünden geçmeyen,
Çaresizliğin en başa çıkılmazını yaşadığım,,
O gece ömrümden ömür alan,
Vefanın olmadığını öğrendiğim,
Bütün malımın talanla kaybolduğu,
Gülen yüzlerin solduğu, Gözyaşlarının sel olduğu, Dillerin dönmediği,
Gözlerin görmediği,
Ayakların geriye doğru yürüdüğü,
O gece;bir yol ama çözüm yolu değildi,
Bu yol gurbet yoluydu ve,, Sürgün yolu,,,,
Çocukları,eşler,bacıları geride bırakarak;
Gidilen bir yol,,
Dönüşü bilinmeyen,
Yüreklere işlenen bir yol,,,
Bir filmin hızlı oynatılması gibi,,,
Herşey bir anda oluyordu.... Doğrular yanlışlarla içiçe,, Akrabaların niyetleri iyilikten uzak,
Kimisinde kuyruk acısı, Kimisinde başa adam kesilmeler,,
Kimisinde bizden biran önce kurtulma isteği,,
Açıkça anlaşılabiliyordu.... Ancak anlaşılamayan bişey vardı....
O da halimizin neden anlaşılamıyor olduğuydu... Düşen daha sürünsün,
Zafer bizimdir edaları;
Büyük bir çeliskiyide beraberinde getiriyordu...
Ve o gece karanlık olduğu kadar aydınlandığım,,
O gece yolumun uzun olduğu,,,
Ama umutlarımın filizlendiği,,,
O gece;imtihan bilinciyle sabır hazinemin dolduğu,,
O gece;aynı zamanda Dogrulup kalkmaya derman bulmam gerekiyordu..
Bir gece bu kadar duygu yaşıyordum...
Nabzım atıyordu daha yaşıyordum...
Öyleyse pes etmek yoktu.
Mücadele olmalıydı...
Bir müddet suların durulması gerekiyordu O kadar...
Artık herkes susacak...
Ve azze ve celle olan allah konuşacak..
Hükmü heryeri kuşatan mevlam;
O gecenin ikramını;
Hem bu dünyada ve hem cennette;
Sunacak ve bu acıları unutturacaktır.
Zalimlere gelince;
Onları Rabbime havale ettim...
Dilerim islah olurlar..
Ve başka ocaklar yıkıp; cehennemi boylamazlar....
Mustafa YILDIZTEKİN

O GECE

Herşey bir anda oluvermişti;
iyi niyetli bir esnafın kan emici tefecileri bile memnun etme gayreti,,
Bir aileyi zoraki bir gurbete sevk etmişti.
Elde avuçta olandan vazgeçmekte yetmiyordu.
Ağızlarından salyalar akıtarak daha fazlasını isteyen sırtlanlardan farksızdılar.
O gece,beynime kazılan, Kalbime ibretle yazılan,
Gözlerimin önünden geçmeyen,
Çaresizliğin en başa çıkılmazını yaşadığım,,
O gece ömrümden ömür alan,
Vefanın olmadığını öğrendiğim,
Bütün malımın talanla kaybolduğu,
Gülen yüzlerin solduğu,
Gözyaşlarının sel olduğu,
Dillerin dönmediği,
Gözlerin görmediği,
Ayakların geriye doğru yürüdüğü,
O gece;
Bir yol ama çözüm yolu değildi,
Bu yol gurbet yoluydu ve,, Sürgün yolu,,,,
Çocukları,eşler,bacıları geride bırakarak;
Gidilen bir yol,,
Dönüşü bilinmeyen,
Yüreklere işlenen bir yol,,,
Bir filmin hızlı oynatılması gibi,,,
Herşey bir anda oluyordu....
Doğrular yanlışlarla içiçe,,
Akrabaların niyetleri iyilikten uzak,
Kimisinde kuyruk acısı,
Kimisinde başa adam kesilmeler,,
Kimisinde bizden biran önce kurtulma isteği,,
Açıkça anlaşılabiliyordu....
Ancak anlaşılamayan bişey vardı....
O da halimizin neden anlaşılamıyor olduğuydu...
Düşen daha sürünsün,
Zafer bizimdir edaları;
Büyük bir çeliskiyide beraberinde getiriyordu...
Ve o gece karanlık olduğu kadar aydınlandığım,,
O gece yolumun uzun olduğu,,,
Ama umutlarımın filizlendiği,,,
O gece;imtihan bilinciyle sabır hazinemin dolduğu,,
O gece;
Aynı zamanda Dogrulup kalkmaya derman bulmam gerekiyordu..
Bir gece bu kadar duygu yaşıyordum...
Nabzım atıyordu daha yaşıyordum...
Öyleyse pes etmek yoktu.
Mücadele olmalıydı...
Bir müddet suların durulması gerekiyordu O kadar...
Artık herkes susacak...
Ve azze ve celle olan allah konuşacak..
Hükmü heryeri kuşatan mevlam;
O gecenin ikramını;
Hem bu dünyada ve hem cennette;
Sunacak ve bu acıları unutturacaktır.
Zalimlere gelince;
Onları Rabbime havale ettim...
Dilerim islah olurlar..
Ve başka ocaklar yıkıp;
Cehennemi boylamazlar....
Mustafa YILDIZTEKİN