GECEYE İNDİ BALYOZ
GECEYE İNDİ BALYOZ
Altı şubat sabahı;saat dört,on yedide. Sarsıntıyla beraber;şehirler yok geride. Öyle bir sarsıntı ki;dayanmadı kolonlar. Sevinmedi hiç biri;enkazdan sağ kalanlar. Kimi aileden bir kaç;kimisinde hiç biri. Kimi canlı mezarda;kiminin kayıp yeri. Tüm beden taş altında;bir tek el’e tutunduk. Kimi altın derdinde;yutkundukça yutkunduk. Bir annenin doğumu;enkazda gerçekleşti. Yavru doğmadan öksüz;annesi melekleşti. Haykırışlar sindi hep;şehrin her köşesine. Bir duyan yokmu diye;yetişmedik sesine. Öncesi bembeyaz kar;sonrası hep duman,toz. Mahşer alanı sanki;geceye indi balyoz. Cenazeler dizildi;alın bulun içinden. Her yüze baktığında;bir can koptu içinden. Mirasçılar arandı;telefon rehberinden. Hepsi yerin altında;cevap yok hiç birinden. Çocuklarını bekler;elinde abur cubur. Duracaksan sen dünya;hemen şuracıkta dur. İnsanlık denen şu şey; gördük yokmuş herkeste. Kimi hayvandan beter;kimi melekten üstte. Kimi buldu fırsatı;üç’ken verdi yediye. Kimi neyi var verdi;üşümesinler diye. Nitekim farkındayız;bu bize imtihandır. Yarına garantin yok;hayat şimdiki an’dır. Mustafa YILDIZTEKİN |