Aşk, Ölümdür.
Beklemek kadar acı.
Anlamak kadar zor. Dinlemek kadar ağır. Konuşmak kadar basit. Susmak kadar cesur. Bilmek kadar tevâzu. Âlim kadar câhildir aşk! İnsan gibi değildir aşk. İnsan kadar ayıp, kirli, çirkin değildir aşk. Kadın kadar güzeldir aşk. Bazen bir nesnedir aşk; "Ekmektir, arabadır, Oyuncaktır, çocuktur aşk." Bazen de bir kayıptır aşk; "Annedir, babadır, dosttur, acıdır." Bazense bir gayb’tır; "Allah’tır, Resûl’dür, namazdır aşk." Ve bazen de gariptir aşk; "Kalp ve sözlük arasında bir terimdir. Biri, ’nesnel, olgu, kânun, kitap’ der... Diğeri ise, ’sol yanımda ki acı, nasip, kader’ der." "Paradoks bir doğrudur aşk." Esasında aşk aşktır da, ama aşk ta bir ayrılıktır... Sanma ki bir klişe; Ferhat ta Mecnun’dur. Bu demagojiden oluşan bir yapıttır. Aşk, mitolojide en büyük anıttır. Ve yüzyıllardır yüreğimizde ki geleneksel bir ağıttır. Bakmakla görmek arasında ince bir farktır. Ne resimdir, nede kolaj, kadraja sığmayan alegori bir simge, imgedir. Yahut yumruk kadar bir gezegendir aşk. Adamın omuz uzay boşluğunda, kadının göğünde... Belki de atmosferdir aşk, ya da bir kuştur, bir akreptir göğüs kafesimizde. Alabildiğince içine, derine işleyen bir nefes, bir de son nefestir aşk. Aşk, ölümdür bence; "Her canlının tadacağı gibi..." |
biz şairi taktirde tebrikte ederiz yarınlarınız umutlu ömrünüz mutlulk dolsun
canı gönülden şairliğiniz şiiriniz kutlu olsun ♥_♥