AŞK DİLİNDE ZAMANSenin gitmekle başladı zamansızlığım Zamanla zamanda yitmiş bir yabancıyım. Alabildiğine hülya olabildiğine rüya var gözlerimde Zamana tutsak olduğum ânda bile , Seni yüreğimdeki kuşların sevinciyle Sarıp sarmalamak istiyorum sadece. Zaman saatleri kapsayıp gülümserken yüzüme Her dakika seni düşünmektir , zaman Zamanın içinde olmayan bir saniyede yok olup giden, Ölüp biten aşk ağacı dibinde oturan ben Huzur içinde ölümümle toprağı doyuruyorum. Aşk uğruna tuzlu yaşlarla mezarımı suluyorum. Zaman, kimi zaman algılaması güç Ânın içine dolan korkular kadar hızlı Sırayet ediyor durgun bedenime. İmsâk vaktinden seher vaktine Ellerimi göğe, yüreğimi Yaradana açıp, Dilimde pişen duaların sıcaklığı, Gözlerimden düşen yaşların serinliğinde Senin için ruhumun kuytusunda Sâbâ’nın tınısında esen zamanı durduruyorum dilimdeki aşkla. Saçlarımın akla nurlandığı zaman Senin derdinle yanıp tutuşan gönlüme Reva mıydı gözlerinle harlandığı, Hüzzamla közlediğin aşkı Dur durak bilmeden içime dolan kelebeklerin Sürgit sevdanla öldürüp tekrar dirilttiğin sözlerinde, Pervane gibi senin serabında, zaman kırılmasında, Aşk ateşimin etrafında dolanıp ,doldurup yüreğime sevdamı Zamanı, ânı yerle yeksan edince Ardında taze bir ölü bırakırsın gözlerimdeki düşle Asûde bir âna işaret edip zaman Sensizlikle demlenip ,kendimin delirdiği Kuşlarımın, kelebeklerimin durduğu Kuruttuğun göllerimin susuzluğunda Hicaz bir besteyle yüreğime doldurduğun ateşin adıdır, aşk Ve aşk, dilinde dillenmeyi bekleyen bir nihavend şarkının ümididir. Fatma Gül KA* (2019) |