ANKARA
Sokakların, ne kadar da geniş Ankara...
Gözlerin, ne kadar da kocaman... Birçok ruh ölümüne şahitlik etmiş, bir de otobüs terminalin var senin. Caddelerin, arabaların ezip geçtiği kalp kırıklarıyla dolu. Her köşen bir anı. Her kırmızı ışığında en az bir idam sehpası... Her sabah yüzlerce buket çiçeği parke taşları üzerinden küreğine süpürdün. Attın çöplere. Bitti mi? Bitmedi. Söylesene Ankara. Sana gelip yarım dönmeyen var mı sahi? Ne sakar bir şehirsin. Güzelsin de bir o kadar. Neden bu kadar vazgeçilmezsin? Ben söyleyeyim sana. Sen ilk kez topuklu giymiş genç bir kız gibisin. Meraklı, güzel ve bir o kadar da sakar. Kırıp dökmekte üstüne yok. Ruh avcısı mısın mübarek? Caddelerin çelenklerle dolu. Sen severken öldüren bir şehirsin Ankara. Ben bu öldürdüklerinin ne ilkiyim ne de sonuncusu olacağım. Ve unutma ki gönlümde güzelsen eğer, taşında toprağında onun ayak izleri olduğu için. Yoksa gözümde bu şehirden daha betersin. |
çok espritüel olmuş. çok sevdim.
tebrikler ve saygılarımla...