Bir Şiir İki Şair
Hasret kokusu divane ederken adamı vicdansızca
Bahara küstürüyor onu, ağlatıyor pervasızca Bir demet nefese ömründen günler sayıyor adam da Esirgiyor kadın bir gülüşü, pek asi bir hasımla Üşüyor adam, kadınının boş bıraktığı yatağın soğuk köşesinde Yanıyor içi pare pare, kabullenemiyor Kapatıyor gözlerini, tutuyor kadının ellerinden sıkıca Cennetimin güzel yolu bırakma, gitme diyor; hayallerinde Ne hazin bir duadır, gelmeyeni ısrarcı inatla istemek. Halbuki ayazda o varken mümkün müydü en ufak titreme Uzunca çekilen kasvet dumanı, sanki bir veda çığlığı Üfürmek ise geri onu, ölüme risale ve tabuta imrenmek Umut yoruyor insanı, gelmeyeni beklemek ne zor Yüzündeki tazeliğe hasret, sesindeki vedaya hüsran Gecelerin en sıkıntılı saatleri sensizliği vurdukça yüzüme Sabahları yağan yağmurda ıslanan taze toprak Kokunu anımsatıyor, huzuru sarıyor bu yorgun bedeni Hayata en büyük iltifattır sana hayatım demek Asırlara sığmaz gözlerine yazılan onca şiir Bendeki seni bana sormasın ademoğlu sormasın Seni en iyi Allah bir de benim aciz ruhum bilir Sen derdim ben, herşeyden önce, sen Alırdım avuçlarımın içine, küçük tatlı yüzünü İzlerdim, izledikçe doyamazdım masumiyetine Kıyamazdım, dayanamazdım seni hüzünlü görmeye Öyle tertemiz severdim, helalim dercesine |