Gülümse ve Kokla
Sırtlandığım bu yalnızlık torbası, her adımda belimi biraz daha bükerken, gurbet elinde, ben nasıl inanayım gelecekteki umutlara?
Kocaman dünya dönüyor da gidenler neden dönmezler insan anlam veremiyor. Şefkat ve merhamet tohumları saçtığım topraklar bu kuraklıktan kurtulacaklar mı? Silindiğim onca hafıza hatırlanmam için neyi bekliyorlar? Unutulmak değil, her insan unutabilir ama hatırlanmamak zor geliyor vicdanımın en ücra köşelerine. Batıyor hiç gitmediğim denizin kıyılarında birer birer gemilerim. Yelkenlerindeki şiirlerimi ağıtlar yakarak okuyorlar fırtınalar. Bense zifiri keder odamda, mürekkep kokan ellerimle ovuyorum, sürünmekten kanayan dizkapaklarımı. Annem olsa pamuğa gerek kalmazdı. Elleri yeterdi yaralarımın her bir hücresine iyi gelmeye. Annem ki abdest aldıktan sonra elleri cennet kokardı ayaklarını yıkadığından ötürü. Yollar beni istemediğim yerlere götürüyorlar. Gitmekten başka çaremin olmaması kulağına gitmesin dost sandığım hasımlarımın ve sadakat yoksunu sevgilimin. Çünkü onlar beni hep bu vaziyette yakalamaya bayılırlar. Sırtımın tam yüreğime denk gelen yerin, hançerler vurmayı hobiden sayarlar. Beni yağmuru bol bir memlekette, yemyeşil vadiye bakan ağaçtan bir evin, en ucuz köşesinde kül tablamla, her zaman yaptığınız gibi yalnız bırakın. Yalnızlık bağımlısı olduğum gerçeği kulaklarınıza ne kadar saçma geliyorsa sizin dostane sözlerinizde artık bana öyle yalan geliyorlar. Acı günlerimi bardaklarıma her gün bir izmarit atarak saydım. Artık suyu çeşmelerden içiyorum. Çocukluğum geliyor aklıma ki hasretle, sitemle sarılıyorum, aynalarda gördüğümün aksine umutla bakan, uzun saçlı ve sakalsız resimlerime. Kolumda mahalle bakkalından aldığım sakızların içinden çıkan anlamsız dövmelerin ve elimde küçük boy cipslerin olduğu resimler gözlerimin oluklarını taşırmaya yetiyor da artıyor bile. Saksılarımda, gözyaşımla suladığım menekşeleri kaç bahar bekledim ancak bir çiçek açan olmadı. Haklılar ya… Bu kadar tütün kokusuna dayanmalarını beklemek ziyadesiyle anlamsız. Gerçi bu yıllarda, çok şey anlamsız. Bu yıllar ki dünleri çokça aratan cinsten. Bu yılların kıymetini bil çocuk. Yarınlar umduğun kadar güzel kokmayabilir Gülümse ve kokla çocuk. |
İkinci olarak demem gereken şu ki; çoğul ekleri birbirine girmiş vaziyette, bunları ayrıştırabilirsiniz daha anlamlı olması açısından...