Bir râhiya geldi bana, kana kana çektim durdum…
Bu râhiya aşktan yana, sunuldu da içtim durdum…
Burcu burcu o kokunun kokusunu aldım durdum…
Gelen koku yâr kokusu, o kokuyu koktum durdum…

Koklamışım, hem kanmışım, hem yanmışım kokusundan;
Ağlamışım, sızlamışım, alışmışım kokusundan;
Râhiya bu, en hoşu bu, en hasından, esasından;
Cennette hoş kokan koku, yâr kokusu esansından…

Yanık kokar bunca kokan yandığından Hakk aşkıyla;
Koku yanık kokusudur, sandığından fazlasıyla…
Bir gül dahi, sümbül dahi bundan râhi, yanmasıyla…
Bülbül dahi, tûti dahi, bundan şâdi yanmasıyla…

Gonca güller ve bülbüller, hem sümbüller bundan hoştur;
Onca güller ve bülbüller bir arada ondan hoştur.
Âlem kokar, kalem kokar, kelâm kokar; nice hoştur…!
Veli koklar, deli koklar, ALİ koklar, koku hoştur.