Bir Millet DüşünAcının türküsünü bile söyleyemeyen Dili koparılmış Uçurumdan uçuruma sürüklenen Gece gündüz şehit gazi veren Bir ülke düşün Köleliğin kurulduğu bu düzen Hangi Tanrının lütfü dur bu Zulmün yüzü karadır arkadaş Nar içi gülüş kara bağrında Küllenmiş ateş kor demler Bu çatlak gökyüzünde. Göçüp gideceğiz bir gün İçimizde onca vebal varken... Belki akşam üstü belki şafak vakti Çekip bayrakları göndere Sonsuzluğa açılan bir perde Geceyi yırtarak düşlediğimiz Bir mavi gök yıldızları Aşk ile sevda ile Tarihi yazan çığlıkları Duyun ve dinleyin Doğacak günün ayak seslerini... Bir ülke düşün Havası,suyu,denizi,güneşi olan Dört mevsimi bir arada bulan Kirli çamaşırlar ört bas yapan Başkanlık sevdasıyla tutuşup yanan İki yanı keskin bir bıçak gibi Adalet terazisi şaşmış Yalan dolan neresinden tutsan tu İki ucu boklu örme olan Gelmişi geçmişi dün gibi taze Bir ülke düşün... Yarının umudu çocuklar taciz edilmiş Kadınların kuşlar gibi boğazlandığı Adaletsiz dünyanın adaletsiz lere Söyleyecekleri var insanlığın Tarihin kıskacında büyüyen Nar çiçeği unutulmaz sancılı Zifir karanlıkların da vardır Işık sızdıran bir çatlağı Bin yılların kahrını taşıyan bu tarih Kendi elleriyle kazıp çukurunu Gömecektir Kendi cesedini kendi çöplüğüne İşte o zaman görün Ey kör kainat tanrıları Koynunda beslediğin utancın Kızıl bir güneşle yıkanışını İnsanlığın altın çağında Emeğin ekmeğe dönüşüp bölüşümünü... Salim.Erben |