KIRKLANMIŞ NİYETLER...Kırklanmış niyetler Tuzağa düşülesi gökyüzü Hurafelerin arka penceresinde Temenni erbabı yetimin her sözü. Düş mağduru mevsimden çaldığım rayiha Soluk teninde ölü yetilerin Zaaf yüklü kâbuslarda nöbete duran Emir eri. Kırk ikindi yağmurları söndürdü ferini yangınların Zanların da alıp yürüdüğü korkusuz bedenim Aşkla irkilen gecenin teninde elemli bir neferin. Tümden gelen hidayeti giyindi beşer Topa tutulası hangi kelamdı da Sönüp durdu dualarımdaki fener. Kıldan ince boynum madem Matemle örülü bir sitemde soluksuz kaldığım mı elzem? Yıkılası kubbeler içimin şehrini uyuttuğum Zamir yoksunu cümleler Badiresi bitimsiz umudun. Şimdimle evrildiğim Aşikâr yüzümdeki rüzgar Kirpiklerim döküldü Aksinde ölümün derbeder olmak mıydı Payıma düşen? Kâfir imlerde tehdit edilesi kelamın İzini sürdüğüm beşerin yalanlarının Kök hücresi asılı kaldığım Her titrek izlekte Soyutlandığım düş misali hezeyanlarım. Kâfirun elbette kıyama durduğum Her sancımla acımı savunduğum Bir bulut daha kopuverdi saklı sarnıçtan Uyuduğuma delalet uçuşan zerreler Yandığım ne yalan ne de bir rivayet. Külünde savrulan hangi nidanın Soluk yankısıyım? Hangi bedduanın Sınandığım kadar doğamın da parçasıyım. Ehemmiyetsiz bundan sonra Düşüversem uçurumun da dibine Ağlamaktan dem vursam bile kime ne? Tutuşan baharlarda Yeniden doğmak mevsimin teninde. Tinimde varla yok arası Gelip geçtiğim sokakların çıkmazı Savurduğum hangi beyitse Yıktığım bentlerin ufkuna haiz yüreğim Kaldığım yerimde ve sabit adımlarım Ne düşkün mizaç ne de yorgun bir terennüm Aşkın ve hüznün ihya ettiği malum Kaybolmadan şuurumla edebim. |
Duyarlı o güzel yüreğine ve ellerine sağlık,Dua ve selamlarımla.