Sevdaluk
İlk günkü gibi seviyorum seni,
İlk günkü gibi gülüşün gözlerimin önünde. İlk günkü gibi sevdalandım ben sana. Nostaljik bir şarkı gibi sevdim seni. Geçmişten gelen bir adam gibi. Şimdi ayrılık deme bana. Gidiyorsam zaten veda etmem. Bir vefa borcum vardır Allah’a. Ben vedaları hiç sevmem. Görüşmek üzere sevdiğim, kanadı kırık kuşum. Belki bir gün bir çay ocağında, Sana kitap hediye ederim yine, Rast gelirsek bir kitapçıda. Sana şiirler yazar, çiçeklerle gelirdim. Ben kafiyeli cümleler kuramam. Ama sorsan en güzel maniyi ben söylerdim. Çölde susuz kalsam, dünyanın en soğuk iklimine de gitsem, yine de seni severdim. Nasıl izah edebilirim ki seni, Gökyüzüne benzetirim ben seni, Maviliğinde yaşamak bir ömür boyu, Baharı, kışı sende yaşamak isterim. Sükunetle beklerim seni, Yüreğim ateşten bir gömlek. Aklımdan çıkmıyor düşüncesi, Seni yeniden kaybetmek. Geceleri seni düşünürüm. Gecenin karanlığında dolaşır, Yine de seni arar bulurum. Gidiyorum ben sana, Peki ya sen, Gelir misin sen bana? Şimdi serde bir yalnızlık, ufukta bir sessizlik. Gözlerini özledim sevdiğim, Özledim demeye yüzü yok dilin. Bilirim. Yüzünün en ince ayrıntısına kadar bilirim. Ben seni hep yüreğimde gizledim. Şimdi sana dur desem, Şimdi sana gel desem, Elini ver desem, Başını koy desem, Saçlarını tarasam, Ellerini ısıtsam bir sonbahar gecesi, Uyutsam seni yüreğimde. koyar mısın yüreğime başını. Güler mi çocuk gözlerin, Ahuzar bakışlarınla bana. Küçücük sevinçlerimiz, Olur mu yeniden... Bir bahar sabahı sen, Yanıbaşımda uyanırken, Alnından öpüyorum seni, Gözlerinden öpüyorum hasretle. En çok da kalbinden minnetle. Sevdiğim, sevdiceğim... |