8 Mart Emekçi Kadınlar-ı Anma Günün de
Her duyarlı yürek gibi ben de bir şeyler yazmak istedim
Aldım kalemi elime sürdüm kağıdın yüzüne
Ses gelmedi
çaresizce sustu
Bir daha sürdüm kalemi kağıda narince
Kalem ağladı
Neyi yazacaksın ki neyi
der gibi
Baktı gözlerime

Dünya kadınlarının şeleğine
Dert keder hüzün elem zulum yüklendiğini mi
Kadınların erkeğin
karşısında konuşmaması
Erkeğin kölesi olması gerektiğini mi
Elinin hamuruyla her işe karışmayıp
bir köşede oturması gerektiğini mi
İzinsiz bir adım dahi atmaması
gerektiğini mi yazacaksın
Der gibi içini çekti
ve yutkundu

Erkek çocuklarına kadını sevmesi sayması yerine
Kadının sırtından sopayı
karnından sıpayı
eksik etmemesi öğretildiğini mi
Yazacaksın der gibiydi

Sen erkeksin istediğin kadın ile
aşk meşk yaşayabilirsin
Namus erkeğin elinin kiri
yıkayınca çıkar denildiğini mi
Kadınların alnına sürülen kara bir leke
Ancak ve ancak
kanıyla canıyla ödemesi gerektiğini mi
Neyi yazayım ki dedi
kalem kağıda
sustum

Ben özgürüm diyen kadının bile
özgür olmadığını anladım dedi
sustum ve
ağladım
Ben kaleme değil aslında
Ben bu dünya düzenine küstüm...


Her yıl
8 Mart’ta bazı kurum ve kuruluşlar
kadına şiddete hayır programı düzenlerler
Bu etkinliklere kadına şiddete canı gönülden hayır diyen
beyefendilerin yanısıra
her fırsatta kadına şiddeti farz bilen
dış görünüşü adama benzeyen bir çok da
haydut katılır
Can çıkmadan huy çıkmaz der Atalarımız
Huylu huyundan vaz geçer mi
Daha kadına şiddete hayır programı biter bitmez
başlar kadına şiddet
Yeter ki onun arzu ve isteklerini geri çevirsin bir kadın
Anında çirkefleşir o insan görünümlü şeytan
Sözlü tacizler ve takipler başlar peşinden
Sanki az önceki insan görünümlü yaratık buhar olup uçmuş
Sanki biraz önce kadına şiddete hayır denildiğinde alkış tutan kırılası eller onun değilmiş
Daha kadına şiddete hayır programından çıkar çıkmaz
başlar kadına şiddet

Kadın daha ana rahmine düştüğü andan itibaren şiddete maruz kalır bazı coğrafyalarda
Hem de kendi hemcinsleri tarafından
Kadın hamile kaldığında
ifrit ifrit sorulur
Erkek mi
Kız mı
Eğer kız ise bebek
bir suskunluk çöker
hayıflanılır konu komşulardan
ve Kayınvalide
sanki kızın eksikliği vardı der (kendisi de kadın olmasına rağmen)
Evlat evlattır erkek kız fark etmez sağlıklı olsun yeter denmez
Daha doğmadan sevgisizlik şiddetine uğrar kız bebek ve Anne

Kimse düşünmez cinsiyeti belirleme kadının elinde olmadığını
Ya da düşünmek istemezler
8 /10 çocuk doğurur kadın
ta ki erkek bebek doğana kadar devam
Kimse sormaz sen istiyor musun ? sağlığın iyi mi ? diye

Eğer erkek bebek doğuramamışsa
yine darbe bir kadın tarafından vurulur
Kuma gelir üzerine
Kadının elinde hiç bir şey olmadığı halde itilir kakılır ötelenir günden güne
Kadın daha doğmadan uğrar şiddete

Kız çocukları koşup gezmeye başladığında
Yeni yeni dillenip cıvıl cıvıl şakıdığında ise
Çok sevmeyin.. kız kısmını şımartmayın
yarın öbür gün el kapısına gidecek derler
daha bir kaç yaşındaki kız çocuğunu sırf bu yüzden sevmezler
Daha körpe bir çocukken şiddete uğrar kadın

Genç kız olur çarşaf çarşaf serpilir damla damla çiseler gönüllere
Etrafında pervane döner delikanlılar
İlgı sağanak sağanak çoğalır
ve yine biri çıkar
iyice kız denmesinden kötüce gelin denmesi mapkuldür der
Bir an önce başını bağlayın yerini yurdunu bilsin
büyüdü artık n,olur n,olmaz
okumasına hiç gerek yok zaten
okuyup ta avukat mı olacak doktor mu olacak
En acısı da canı kanı öz be öz babası tarafından
Bir eşya misali satılır başlık parasına
Gençliğinin baharında şiddete uğrar kadın

Namus kavramı sadece kadının şeleğine vurulmuştur
çünkü
Erkeğin elinin kiridir kadın
kadınsa namus yükü altında nefessiz kalarak ezildikçe ezilir
Hatta namusumuza leke sürdü diye
canı ciğeri karındaşı tarafından götürülüp
bir dağ başında öldürülür bazılarımız

Kadının sevmeye aşık olmaya hakkı yoktur
Evlendiği eşiyle bile gönlüne göre yaşayamaz
Yoksa hemen adı koyulur....

Erkek sevmişse kadının gönlü var mı yok mu önemli değildir
Kız kısmını kendi gönlüne bırakırsan ya davulcuya ya zurnacıya gider derler
Bir ömür aynı yastığa baş koyması istenirken
Kadının yüreğinden kim geçer hiç değinilmez düşünülmez
Aile kime münasip görürse onu kayıtsız şartsız sevmek zorunda
Bazı coğrafyalarda

Kadınların bir de eşlerinden gördüğü şiddet var ki
saymakla tükenmez
Erkek döver de severde
Ne haddine karşı gelmek
Îsterse bir başkasını da sevebilir
Hatta üzerine kuma bile getirebilir
Fakat kadın sesini çıkartamaz evini terk edip gidemez
Hayır hayır sakın aklınızdan geçirmeyin
boşanmayı düşünemez kadın asla
Biz de gelinlikle giren kefenle çıkar denir
Kadın çocuklarının gözleri önünde şiddete maruz kalır
Bazı coğrafyalarda

Kadın evlenip ayrılmışsa
Yalnız yaşıyorsa daha da vahimdir durumu
Bir çok erkeğin gözü çığ gibi düşer üzerine
Aldığı bir selam
Ettiği gayri ihtiyari bir kelam
Bir tebessüm
ümit vermektir karşı cinse

Sevgiden saygıdan anlamayan
Adam gibi adam olmayan
sokak soytarıları
Salyasını saça saça çirkin tekliflerde bulunur yalnız yaşayan kadına
Kendisiyle birlikte olmayan kadın kötülenir
Tehditlerin bini bir para olup havalarda uçuşur
Beni reddetmek neymiş görürsün
Mahvedeceğim seni naraları atılır gece gündüz

Balçık çamur kara kubur hazır
Elinde kara mala ne kadar iftira varsa sıvanır kadına
Kedi uzanamadığı ciğere mundar der misali
Ya arzu ve isteklerine cevap verecek
Ya da değeri fersah fersah düşecek kadının
Erkeğin elinin kiridir kadın
Bazı coğrafyalarda
Oysa KADIN
Eştir Kardeştir
Yardır Yarendir
KADIN
Dünyayı doğuran
Anadır Ana...

Nafize

Dünya’da ki ezilen örselenen
hırpalanan istismar edilen
Geleceği söndürülen
Öldürülen
Öldürüldüğü yetmezmiş gibi
Yakılan bin parçaya bölünen
Tüm kadınları saygı ve sevgi ile anıyorum...