ÜÇÜNCÜ SAYFA...Kör bir yetiyi dillendiriyorum Yüreğin ambarında bol keseden palavralara Yığıyor ne varsa Kâhin benzeri bir palyaço: Bir de yüzünü elliyor Olmayan çukurlarında gözlerine şerit Geçiriyor kadının Üçüncü sayfa haberi olmasına namzet bir iç görü ile. Uyuşan ayaklarımdan karıncalar dökülüyor Bir bir peyda olan kırıntılarda Mavi yuvaları engerek yılanlarından da Kaçış yok hani: Ne de olsa zehrini saçıyor kayyum: Atanan her makamda Edebiyle görevini ifa eden Belki de sağa sola boş gözlerle bakan Düş cambazı açık ara farkla Yürüyor yüreğin efkârında; İnceden bir yol çiziyor Yine varsa yoksa aşkın ressamı İlham perimden yansıyan O mutlak neşe ile. Öğündüğüm kadar da var hani; Kâbuslarımın kahramanı Ölü biteviye pervasızca Başımda uçan alıcı kuşlar Kâh siftiniyor kâh yetiniyor Kâh baş kaldırıyor, Soluksuz izlediğim o katil Prova yaparken öldürüyor rol arkadaşını. Çalıyoruz işte; Birbirimizden rol çalıyoruz Oysaki nasıl da avam o avam kamarası Zat-ı âliniz ne isterlerdi acaba? Bol limonlu bir ihanet İçinizdeki efkâr pazarında olur elbet Fazlasıyla eziyet Eğer ki yoldan çıkmış bir fazileti Sonlandırmak adına Biteviye körüklenmişse o sıra dışı cinnet. Uyumsuz notalar ve efkârın Bam telinde uygunsuz atılan çalımlar İçimizde eğri bir şemsiye Yağmurun değil Yağmayana şemsiye tutan İşinin ehli olsan neye yarar ki? Tefe tutulduğun yetmedi mi? Şimdi sonlanmadan hikâyemiz Günü bölelim saatlere Hatta ekleyelim son bir perde. Kime niyet kime kısmet: Elimizde madem aşkın maşası: Aman ha, yakmayalım sağı solu Hani olur da yola gelir Aşkın yoldan çıkmış meramı. |
Mısra mısra içime sindirerek okudum
Her mısrada kanım dondu sustum
Şapkam da yoktu elimde,
Sadece alkışlamakla yetindim.
Değerli Hanımefendiyi Kutluyorum
Saygılarımla.