Yokluğuna gidiyorum...güpegündüz park kanepesinde yağmur ıslağı serçe dinliyor dalgaların sesini… sisli elbisesini kuşanan kent örtmüyor hüzünleri yeknesak hayatın kıskacı içinde örselenmiş besbelli… üşüten hayaller süzülüyor göz imbiğinden rüzgarın serin elleri ürpertiyor tarumar ediyor düşleri… ah!yeşim mavisi mevsimlere ne kadar uzağız şimdi… göğün ipeksi tenini öptüğümüz iğde kokulu günler hangi takvimlere sığar ki!... şimdi melun yazgının acısını anason gecelerde avutmaya çalışıp anıların enkazını puslu kentin kapısına bırakıyorum aşkımızı esmer servi gölgesine terk edip yokluğuna gidiyorum... AA |
sevgilerimle...