sana dair
sana çiçekli şiirler yazacağım demiştim
şimdi kapat pencereleri gözlerin dolsun içeri, baktığın gibi bakayım herşeye mesela küfredeyim bütün nükleer antlaşmalara. istersen parmağını şaklat imparatorluklar çağından sana geleyim. bir çay içelim annelerden konuşalım anne 12 eylül 12 eylül anne eşittir bir miktar yara ısır dudaklarını sinema afişlerine bak sevincim nasılda bir donkişotun elinde can veriyor. kurtara bilirmisin? bilmiyorum. biliyormusun insan gitmekten yapılmıştır. bende kalbimin en mahçup yerine gidiyorum. bir atlaski sorma kalbim içinde sen, ben kurumuş nehirler ettafı çitle çevrilmiş kentlerimi gözlerin bayrak gibi süslüyor deli gibi bir uyku var gözümde gövdemi polis söküyor ranzadan sırtım kan revan içimde gözlerinle bir ittifak cebimde Marx cebimde Hegel cebimde babamın siyaset kokan bıyıkları ve adak diye sana adadığım nergis çiçekleri omuzlarına gelen dik bir açıyla başımı yaslamak istiyorum. pynst. |