Bir Kaya Dibinde Yeniden Doğacaktır Bu Can
Elbet bir gün
Bir gün, uzak yalnızlıklar çalacaktır kapımı Göze görünmeyen bir can Bir can, saracaktır sürgündeki aşk yaramı. Bir gün, Aydınlıkta yürümeye korkan düşlerim Kararanlığı seçecektir emeklemek için. Nazik parmaklarına alıştığım Meltem Keskin bir bıçak sırtı gibi Acıtarak geçecektir tenimden Kanatarak umutlarımı... Ölüm, Ölüm mü, boynun bükmüş Suskun suskun bakacaktır yüzüme. Çıplak bir Sonbahar ağacı utangaçlığındaki ruhum Mahcup bakışlarıyla yakacaktır akıl kandillerini Yeniden hep yeniden... Biliyorum, her dönemde Parlak ışık sunmayacaktır Güneş tutkularıma... Bazen de gök kubbeye çakılan iri başlı çivilerle Aydınlanacaktır bu daracık hapishanem! ... Ama bir gün, inanıyorum ki; Bir umut görürse bu gözler ardı sıra yürüyen Yıllanmış şarap misali taşacaktır mahzeninden Sayısız aşk şarkıları toplayacaktır akan suyun üstünden Ve haykıracaktır yeniden: “Gönül Ferman Dinlemez”... Yeni doğan bir günle; çok uzaklarda, Bir kaya dibinde yeniden doğacaktır bu can, Yeniden gebe kalacaktır binlerce çiçeğe bu yürek Ve gizli bir elle, binlerce tohum salacaktır gönüllere Kendi umutlarında yeşeren, Kendi gülüşlerinde konuşan... Evet bulutlar dağıldı, dalgalar sakin, Umutsuzluk iskele dibinde. Doğa Doğa ki, yeni bir dünya için Aydınlıkla yıkanıyor... Rukiye Çelik 10.06.2008 14:28:00 |
Umutsuzluk iskele dibinde.
Doğa
Doğa ki, yeni bir dünya için
Aydınlıkla yıkanıyor...
AYDINLIK YARINLARA ULAŞMAK ADINA...YAZAN YÜREĞE SAĞLIK.RABATLI