düş sancısı
ninem ölünce cennetin rengi diye bir film izledim.
belkide nineme cennetten bir renk seçiyordum. sonra kör bir çocuğun avuçlarından öptüm bir fon müziği eşliğinde. bir şiir kaç kez okunur bilmiyorum ama latin harfleriyle tercümesi zor bir acı yaşıyorum. bazen murat gibi olayım diyorum. bütün acımı bir tekel rakısına gömüp bir dal sigaranın daha yaşamına son veriyorum. onada acıyorum, kültablasına da. sigarayı boğan parmaklarımı kınıyorum gayri samimi siyasi bir şiveyle. buz gibi bir suda güvercin gibi çırpınıyorum sanki. güvercin dedimde aklıma üvercinka geldi. bilirmisin üvercinkaýı, bilmesende olur. sıklıkla can yücel okuyorum, nazım hikmet okuyorum mayakovski okuyorum. en yaşamaklı şiirin sonunda bazen cesedim kıyıya vuruyor. oturup kendime ağlıyorum. bazen başka şeye de ağlamışlığım olmuştur. "erkek adam ağlar" böylemiydi, değilsede böyle say. şimdi naylon bir tarakla tara çocukluğumun yetim saçlarını. bana ermenice ninniler oku. anlamam ama hissederim. bir keresinde jileti hissetmiştim kalbime giden damarı kesmiştim. neyseki seninle alası yok. |
Böylesine derin anlam içeren kelimelerin cümle kurulumunu
Bu kadar uzun olmasa dizeler
Mükemmele yürür siir
Ben
Bütün samimiyetim ile tebrik ediyorum sevgili fırat.