KUYRUKŞiirin hikayesini görmek için tıklayın ezilmişliğimiz efendiliğimiz ya; tokmağı bahane ederek derimiz de tef çalarlar...Eyvallah...Kim çalarsa aşk olsun...
Her akşam kahırla gerdeğe girdim Sabahında güne dokuz doğurdum Her gece döşeği mecburi serdim Günah hamurunu susuz yoğurdum Hasret oynak çıktı vuslat şıpsevdi Elli yıldır gebeliğim bitmedi Sabır yüreğimde bir yüce devdi Ömrümü yedi de yine yetmedi Hüzün koydum her yeninin adını Gözyaşım cennette bensiz yakıldı Her gelen bıraktı ekşi tadını Aşk darağacında ipsiz asıldı Sevda ayrılıkta devler doğurdu Üç kötüye güç ettirdi ömrümü Hasret hamurunda susuz yoğurdu Kırağı da alev yaktı gülümü Elimde kelepçe dilim kekeme Kimse tanımıyor adresi kayıp Bir cevap da veremedi mahkeme Çıksam bir meydan da ağlasam ayıp Bana yazın her günahın suçunu Yaktığım ateş herkese yeter Belki yolar idim tutsam saçını Kırk yıldır hasretim ölümden beter Müşkülat peşimde huzur sürgünde Koptukça onardım çıktı kuyruğum Ufkumda gemiler battı bir günde Gayri bundan böyle yoktur buyruğum toynak |