ÜÇ ARTI BİR YALNIZLIK...Bir ironi olmanın gerekçesi mi? Yas ekili tarladan arda kalan ve de. Muhitimize geldik, Elimi tutan şiirler, hadi terk edin beni. Yalnızlığın asalet olduğunu kim söylediyse Bir de sessizliğin lahzasına konmuş kelebek sürüsü… Bereketi ile geldi mevsim; Taşkınlarda memba suyu; Azınlığın nefsine teğet geçen Ayrımcılık hissi. Köhne bir yanılgı olmayı reddediyorum Belki paçamdan akan yağmuru Elimle toplarken yağan bereketi Ağlamaklı yüzün emaneti benimki: Kuş uçmaz kervan geçmez şiirlerimin de Arka penceresi. Üç artı bir yalnızlığın bir üst katı: Sileceklerini yitirmiş araba gibiyim Ve benzini biten: Sarmalında olup bitenin Ne ise elimde kalan. Alaca kuşlar çemkiriyor her rahmeti Kursağından geçirme gayretine söz geçmiyor âlemin Bir de ısrarcı bakışlar: Zamanın delik cebinde Bir neşe biriktiriyorum Her fasılada aşkın tüten bacasını sonlandırıyorum: Ondandır, diyenlere aldırış etmeden Kamufle ediyorum görüneni. Şiir dibine vuruyor kelimelerin; Yorgun kıyıları döven dalgalara minnettarım, Tanrım: Dövmediğim kimse dizimi koyduğum her bir dizeyi Geçiriyorum süzgeçten: Utangaç ve dalgın her biri: Tıpkısının aynısı olacaksa yazdıklarım Fıtratımın uyumsuzluğuna parmak basıyorum Ve başlıyor hapishane günlerim: Konakladığım her şiiri konduruyorum bir üst çekmeceye Gidip gelip açıyorum Bir o kadar acıyorum Lanet benzeri bir efkâr benimki. Sonrasını unutan ziyafet sofrasında Yemediğim ne kaldı ki? Biraz da süt içiyorum içindeki yangını söndürsün diye Düşlerime paye veriyorum gece ertesi: Un ufak olmalı hezeyanlar Ve muteber bir çekince: |
Dizelere yansıyan gerçek yürek sesi
Asıl mesaj imgeler arasında
Duygu dünyanızla sevgili şairem
Adeta mahcup etmişiniz
Dize getirmişiniz güneşi
Şiir size
Şizde şiire yakışıyorsunuz
Aşk ile