Yakamozun Kucağındatuhaf bir gemi , yolcular azalıp çoğalıyor sükunetle , ineceğiz bilinmez bir limanın karanlığına , oysa istemiyor kimse veda etmeyi bu soğuk kalabalığa . güneş ve ay dans ediyor bulanmış akıllarda , susmak yada feveran etmek çare olmuyor kayıplara , yakamozun kucağında sayılıyor korkak nefesler , ve burada tüm buruşup sararmış hayaller . koşarken soğuk bir yalnızlığa , hep aynı yaralarla sancılanıyorken yarınlar , susuyoruz , susuyor tabiat giyerken karanlık güneşi boğulmak istiyor sessizlik , yutulan hecelerde dedim ya tuhaf bir gemideyiz , her şeyi görürken , körlüğe meylimiz . bazı nergisler boy gösteriyor hırçın dalgalarda , renksiz simalarda sıcak gamzeler ... ve bazen boynu bükük, dökülüyor bulutlar avuçlara perde çekili gözlerde sızan ömürler ... herkes kendi karanlığında güneşe yakınıyor , bir yere göç ediyor sanki şiirler , her hecede bir yolcu teslim ediliyor bilinmez yerlere , kimi gidiyor dönüp bakmadan bu tuhaf yere , kimi biniyor ürkek ayaklarıyla bataklık kente . bilmiyorum hangi limanda biter bu gidişatım , sahi ben burada neden varım ? nereden nereye gidiyor yaşlarım ? ah ben veda türküsünü mü sırtladım ? gitmek için mi geldim ,soğuk dalgalara ? biliyorum kanatlanmanın zamanı şimdi bu limanda bekliyor geçmişim beni elveda vedalara gebe deniz ! elveda tuhaf gemilerin beşiği ! şiirlerin düşen son hecesi elveda ... |
Selam ve saygılarımı sunarım.