Bu Gece Aşkın Rengi Kızıl Ve Mavi
İşçinin günlüğü (3)
Güneşin denize kavuştuğu Ve şavkını unuttuğu kızılca bir akşamüstü Sevdalı bir işçi yorgunluğuyla Sırtüstü uzanarak kumsala Şöyle bi usulca çıkarıp baktım da Zulamda ki sevda yüklü resmine Gözlerinde özgürlüğe, gözlerinde aşka Gözlerinde içime sığmayan deli dolu bir sevinç Ve gözlerinde orman yangını gibi yanan hasrete yakalandım Bu gece aşkın rengi kızıl ve mavi Dili sevdaya tutuklu bir şiir belki de Bu gece Sırtüstü uzanarak sahildeki kumların üzerine “seni seviyorum” diye haykırdım durdum-sabaha kadar- “seni seviyorum” diye haykırdım durdum Denize, yakamozlara, yıldızlara ve ayın gülen yüzüne Gülüşünü… Aşkla tutuşup -kuru bir dal gibi- yanan yüreğimi Ve mavi göğün altında Bir bahar dalı gibi uzanıp dudaklarına Mavi ve yeşil -gök kuşağını öper gibi- seni ilk öpüşümü Ve yürek atışımı-bir yaraya üfler gibi- fısıldadım kulağına rüzgârın Bu gece aşkın rengi kızıl ve mavi Dili sevdaya tutuklu bir şiir belki de Bu gece Sana olan aşkımı anlatabilselerdi eğer Sokaklar, deniz ve orman Ve bu gece sana yazdığım şiirleri okuyabilselerdi eğer Dağlar ve rüzgâr Ve gökyüzü, güneş ve yıldızlar Ve çakıl taşları Ve hep bir ağızdan haykırabilselerdi eğer Duyurmak için sesimi sana Dünyanın kulakları aşktan çınlardı inan… Bu gece aşkın rengi kızıl ve mavi Dili sevdaya tutuklu bir şiir belki de Eylül 1988 (PTT şantiyesi) Sinop/ Ayancık |