çoktandır ölü seslerden gam topluyorum mezar taşlarından. karıncalardan sevmeyi öğreniyorum kargalardan gülmeyi tumturaklı alarga...
anın muktedir oluşuna mukabil kan için de yere düşerken habil kabil için de olan dem aynı demdi üzerine kat be kat toprak kilitlendi
ilanihaye dayanmış kaç gönül var muhasara altında yanmış..
maveraya mı adanmış... ha kadın ha adammış... dil aczeder... gönül ikrar... eyvallah... ne mükerrer tekrar...
çoktandır geçmiş bulutları yokluyorum mavi gözyaşlarından. çiçeklerden hasreti kokluyorum tohumlardan umudu korkularım alarga...
gelen fırtınanın kara sesi değil ne de şaha kalkmış kasırga homurtusu inceden çiseleyen yağmuru perdeleyip aradan acının yekpare kanatları savruluyordu havadan
kuşatma o andı saf yüreğin tüm aleniyeti alev alev yandı..
ne kalpleri ökselenmiş ruhlar ne gözleri perdelenmiş nurlar ne dilleri mermer putlar... çirkef suratlar... destursuz yerle yeksan...
kıbleye saplanmış mezar taşı. yoktan var an içinde zaman dar... günler başakta buğday tanesi kadar çok lakin azdı tohuma yetecek kadar.. ölüm toprak sayısı yetim deniz kıyısı gökkuşağım alarga...
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
alarga... şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
alarga... şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Büsbütün çok güzel dizelerdi; fakat günlerin buğday başağına benzetilip ömrün buna mukabil azlığına ve yine toprağa girecek tek taneye telmih edilmesi ayrıca zarif, yerinde bir benzetmeydi. Tebrik ederim..
Güzel bir güncel eser yazmışsınız…
Şiir yeni bir yaşamdır…
...........................................Selam ve saygılarla..