Meyyitin GözyaşlarıSırtında üç-beş kulun, bir zaman değirmeni Çocukluğum, gençliğim usulca öptü beni Uzandım soğuk taşa; tuttu elimden ebed Ne anneden-babadan ne evlattan var meded Ağıtlar yükseliyor; kimin için bu sala Neden okşuyor acep saçlarımı musalla Dünyanın kafatası yedi yerden yarılmış Gökyüzü örtü diye bedenime sarılmış Nedamet sağım solum, karıncadan küçüğüm Hançereme sıkışmış son sözüm düğüm düğüm Anladım ki hakikat bu düşün ertesiymiş Dünya ise sadece ölümün kertesiymiş Başladı yolculuğum, son kez baktım kendime Gördüm avuçlarımda ruhumu lime lime Maddeden azat oldu yavaşça ayaklarım Toprağın ayasıyla okşandı şakaklarım Karanlık ve aydınlık birazdan açılacak Ne varsa terekemde etrafa saçılacak Geriye yalnız ismim kaldı mezar taşımda Hangi günah yıkanır acaba gözyaşımda |
ayaklarıyla içine girip çıkamadığım halleriyle
adeta sorgu sual yağmuruna tutulmaktı
Güne yakışmış tebrik ederim