SARHOŞ
Üstümde usul usul yürüyen şu sokak mı
Seslenen kulağıma, daldan düşen yaprak mı Pencereler kapanmış, birkaç asi ışık var Birkaç da benim gibi aklı yitik aşık var Gerisi hep karanlık, sokak lambası bile Oturduğum ıslak bank sanki gelmiş de dile Bana bir şey söylüyor; aklım başımda değil Tutup kolumdan, diyor, ‘hele az daha eğil Sıcak yatağın benim, bundan gayrı yoldaşız Senle ben aynı yolda, aynı ana gardaşız’ Kabil değilim buna, evim barkım var benim Öteki sarhoşlardan biraz farkım var benim Meyden değil, seviden benim bu sarhoşluğum Birkaç kadeh çekmekle dolmaz öyle boşluğum Bir savaşta yenilmiş büyük kumandanım ben Öz canına kasteden bir divane canım ben Ondandır bunca hüznüm, ondan bunca kasvetim Çöktü dayandığım dağ, uçtu bütün mesnetim Kimseye yok zararım, kendime nahoşluğum Bırak beni gideyim kendime sarhoşluğum |