İŞTE GENÇLİĞİMİZ....!
Bu dünya ki, dönüp duran virane
Şöyle bir baktım da halimize,içler acısı Vay halimize ki hemde ne vayyyyy!... Hele gençliğimiz hele gençliğimiz Bölünmüş, dağılmış, duyguları istismar edilmiş Sevgiden,saygıdan,ahlaktan mahrum bırakılmış Medya,basın,yayın kafasını gönlünü zehirlemiş Gözleri artistlerin, eli kanlı katillerin resimleri ile süslenmiş Eline kitap defter yerine, kumar kağıtları tutuşturulmuş Allah sevgisi, kuran sevgisi, vatan sevgisi yerine İdeal olarak şehvet ve menfeat avcılığı öğretilmiş. Duyguları,düşünceleri,hedefleri bölünmüş Sahipsizlik duygusuna itilmiş ve nitekim Ve nitekim vurdumduymaz,nemelazımcı,üretken olmayan Bir gençlik bir topluluk ortaya çıkmıştır. Daha neler neler.....! Boğaz köprüsünden intihar etmek için kendini sarkıtanlar Anne babasını mirasına konmak için kiralık katil tutanlar Kimi zamanda kimi zamanda okul basıp sevgilisini öldürenler Amaçsız,anlamsız,gayesiz zevk ve eğlencenin esiri olanlar... Din ahlak namus ve vatan gibi manevi değerlerimizi Pazarlardaki mal gibi alıp satanlar En kötüsü en kötüsüde ne biliyormusunuz? İdealsizlik,hedefsizlik,sahipsizlik......... İşte özenti duyulan değil,özenti duyan bir gençlik karşımızda Batılılaşmak uğruna, medeniyet perdesi altında Din ahlak namus ve vatan gibi manevi değerlerinden vazgeçen vazgeçirilen bir gençlik... Bu dünya çürük diş gibi olmuş Nasıl ki çürük diş, çıkmadığı sürece sahibine rahatlık ve huzur vermez İşte bizim gençliğimizde maneviyatı çökertilerek Böyle anlamsız,gayesiz hedefsiz ve idealsiz bir hale gelmiş ve getirilmiştir Hele hele anne baba sevgisinden mahrum olduğu sürece Eğitimden, terbiyeden, ahlaktan bi haber olmadığı sürece Bir çürük diş haline gelen maneviyatımız Tamir edilmediği sürece Bizede rahat ve huzur olmaz, olamaz, olmamalı....! Türk gençliği böylemi olmalı? Nerde idealler,nerde hedefler,nerde doğrular? Nerde hesapsız pazarlıksız yürekler? Nerde ben varım diyebilen,dimdik ayakta durabilen, Okuyan,araştıran,milli- manevi değerlerine sahip çıkan Nerde türklük gurur ve şuuru?....... Millteçe çok yıprandık,çileler çektik. Şanlı tarihimizle artık yeniden doğmanın zamanı gelmedimi? Fatihin gencecik sakalı,hilal kaşları ile İstanbula baktığı güne Yavuz’un resûlü ekremin vekili olmaya karar verdiği güne Osman gazinin göğsünden yükselen ve dünyayı saran Çınar rüyasını gördüğü güne benzer birşeyler olsun artık....... Allahım allahım ne güzel bir ümit bu sanki "yeniden diriliş" gibi...... |
Hele hele anne baba sevgisinden mahrum olduğu sürece
Eğitimden, terbiyeden, ahlaktan bi haber olmadığı sürece
Bir çürük diş haline gelen maneviyatımız
Tamir edilmediği sürece
Bizede rahat ve huzur olmaz, olamaz, olmamalı....!
***************************************************************
haklısınız umarım herkes görevini bilir elele vererek gençlere iyi örnekler gösterilir...
ne ekersek onu biçeriz...elinize sağlık yüreğinizden umut eksik olmassın...