Kahve Kokardı Gülüşün
Ellerin ne kadar zarif kıskanıyor fincan seni
Bin bir gece masalının muhtevasıdır hep düşün İklimine girdiğimde kahve kokardı gülüşün Betimlemek mümkün değil ateş mahreçli buseni Kahve kokardı gülüşün fincan ile cezve mesut Kırk yıllık hatır gülüydü fincanda nazı yükselen Fağfurinin tınısına aşinaydı ney tambur ut Bu efsane zamanlarda sendin değişmeyen selen Kafdağı’ndan kar mı geldi ipek bir mendil içinde Suretinle siretini hurufat ezbere bilir Menendini bulamazlar ne Maçin’de ne de Çin’de Cezvenin sessiz sesine eşlik eder keman ve lir Saçların mı değen suya gurup vakti yangın çıkar Kahvenin telvesi tılsım köpüğü ayrı hikâye Son teşrin de veda eder merhabaya hazırdır kar Dudak sükût ehli değil cezveye kahvedir gaye Sen bir kahve güzelisin adın divana girizgâh Bakışını besteler su şadırvanlar senle gümrah Seni eder hurufata doğan gün özenle izah Sen olursun kahve vakti fincanla cezveye paye Ankara, 21.11.2018 İbrahim Kilik |