1
Yorum
9
Beğeni
4,9
Puan
6903
Okunma
Nice insan gelip geçmiş sinesinde alevler
Zemheri ayazında üşümüş saçakları
Gün görmüş umur görmüş sükûtta eski evler
Rüzgârlarda uçuşur saçlarında akları
Kaç asrı devirmişler pencere önleri sır
Umut ve hüzün rengi bu evlerle muasır
Tahtalarını silmiş nice taze gelinler
Bacaları geceye uzun hava söylemiş
Kadim günleri anar ve içten içe inler
Taşın da derdi vardır kim dertsiz olur demiş
Kaç asrı devirmişler pencere önleri sır
Umut ve hüzün rengi bu evlerle muasır
Ak tülbent çile renkli saçları örte durmuş
Seher vakti uyanmış telaşla bakır kırba
Penceresinde nice tazeler hayal kurmuş
Kırk bir yamalı hayal kırk bir yamalı urba
Kaç asrı devirmişler pencere önleri sır
Umut ve hüzün rengi bu evlerle muasır
Gelinlikle girenler beyaz kefenle çıkmış
Duaların buğusu hüzne karışmış yer yer
Küf tutan duvarlara insan gönlü ışıkmış
Veda etmiş mukimler haneye birer birer
Kaç asrı devirmişler pencere önleri sır
Umut ve hüzün rengi bu evlerle muasır
Hatıralar yazılmış hatıra atlasına
İspirto ocağında pişirilmiş kahveler
Bazen zehir katılmış ömrün altın tasına
Çeyizlerde yıllanmış işli kanaviçeler
Kaç asrı devirmişler pencere önleri sır
Umut ve hüzün rengi bu evlerle muasır
Dem dem soğukta donmuş dem dem sıcakta yanmış
Kol kanat germiş haza kendinde mukimlere
Gelenler gidenleri daim hayırla anmış
Not düşülmüş duvarda asılı takvimlere
Kaç asrı devirmişler pencere önleri sır
Umut ve hüzün rengi bu evlerle muasır
Eski evler zamana meydan okuyan yapı
Mükedder hâlleriyle kime neler anlatır
Besmeleyle açılmış sabah akşam her kapı
Ve ocak başlarında sorulmuş nice hatır
Kaç asrı devirmişler pencere önleri sır
Umut ve hüzün rengi bu evlerle muasır
Ankara, 10.04.2018 İbrahim Kilik
5.0
86% (6)
4.0
14% (1)