Hüzüngözlerinin bana anlattığı o kahverengi tam bir çile vurgun üzerine vurgun mevsim güz hüzünlerin süngüsü düşer yüzüne sebepsiz yere öfken eski bir elbisedir sessizliğin sessiz akşama benzer cama yaslı başını yalnızlığın tutar katran kirpiklerin kristal piramitler gibi göz yaşın sabahın şebnemi bu şehri bırakıp gidişin hüzün vakti şu batan güneşin ta kendisi ... mustafa kaya 24.11.2006 / üsküdar |