MEĞER BEN İNSANMIŞIM
Meğer ben kadınmışım
Ama ismim yokmuş yine de Alınırmışım, satılırmışım Şiddetin âlâsını yaşarmışım Sorulmazmış kimliğim Umursanmazmış benliğim Meğer ben Ceylan Önkol’muşum Parçalanırmış her bir hücrem Çalınırmış çocukluğum Annem ağıtlar yakarken Tutamazmışım ellerini Yatamazmışım dizlerine Meğer ben Hrant Dink’mişim Güvercinler uçururmuşum da gözyüzüne Vurulurmuş güvercinlerim tek tek Sokak ortasında kahpe kurşuna kurban gidermiş umudum İnsanlık mahkum olurmuş bir kez daha Feryatlar uyanırmış her bir sabaha Meğer ben Tahir Elçi’ymişim Adalet fidanlarım kurutulurmuş bir bir Mücadelem hiç edilmeye çalışılırmış Kurşunlara dizilirmiş ansızın Bir utanç kaplarmış da evreni Toprak bile ağlarmış bedenimi sararken Meğer ben Roboski’ymişim 34 insan yetiştirmiş topraklarım 34’ü de katledilmiş acımasızca Ağıtlar yükselmiş her hanemden Anaların yüreğine ateş salınmış acımasızca Doğa ağlamış her bir yazgıya Meğer ben Afrikalıymışım Siyah tenim hor görülmüş beyazların topraklarında Bakılmamış yüreğimin beyazlarına Sarılmış dört yanım faşist ağızlarca Kirli görülmüş benliğim Ötelenmiş her zaman cismim Meğer ben sokak çocuğuymuşum Bilememişim kimin beni doğurduğunu Anlamamışım sokağa hapsedenin kim olduğunu Atılmışım kaldırımlara âtılmışcasına İnsanmışım halbuki Umut beslermişim ben de herkes gibi Meğer ben Rachel Corrie’mişim Ape Musa’mışım Seyit Rıza’mışım Ali Şeriati’ymişim Marks’mışım Malcolm X’mişim Che Guevara’mışım Muhammed’mişim İsa’mışım Musa’mışım Meğer ben Yahudi’ymişim Hıristiyan’mışım Müslüman’mışım Alevi’ymişim Kızılbaş’mışım Türk’müşüm Kürt’müşüm Roman’mışım Gürcü’ymüşüm Ermeni’ymişim Laz’mışım Su’muşum Ateş’mişim Toprak’mışım Hava’ymışım Ben aslında her şeymişim Ama hapsetmişler beni ırklara, dinlere, ideolojilere Kucaklamak istemişim de herkesi Kırmışlar kollarımı dalından Ben sarmak istedikçe insanlığı Ateşler sararmış her yanımı Yine de yıkılmazmış umudum Pusuda bekleyen savaş elçilerine rağmen Direnmiş her bir uzvum Ta ki barış, sevgi, hoşgörü âlemi sarana dek... TÜLAY YILDIRIM EDE |